Eseri okurken o kadar duygulandım ve o kadar canım acıdı ki.. Hep derinlerde eksikliğini hissedip ‘’bu değil, farkımız olmalı ama bizim her şeyimiz yediklerimiz, içtiklerimiz, kavramlarımız, izleyip/dinlediklerimiz, giydiklerimiz, sancısını çekip dert bildiklerimiz, peşinden koştuklarımız, gündemimiz; kafir olanla da, imansız olup davası olmayanla
Bu ömrümüzün çilesidir. Hani desem ki yaptığım her işte Allah rızasını dert ediyorum. Bu çok muazzam iddia olur. Böyle bir şeyi yapabildiğimi asla söyleyemiyorum ama yapmamız gerektiğini biliyorum. Yapabilenlerden biliyorum, yapılabildiğini biliyorum. Dert meselesi o çok mühim. Sizden evvel bir mecliste arkadaşlarla konuştuğumuz husustu. Aynı işi
Ahmet Cevdet Paşa'nın yazdığı kitabı yayınlarken Ahmet Cevdet Paşa'nın kim olduğu bilgisini de -derin bir şekilde- veren bu kaynak kitabının başlangıcıyda oldukça güzeldi.
Ahmet Cevdet kendi deyimiyle 27 Mart 1823'te dünyaya gelmiş, ismi Ahmet olup Cevdet mahlasını İstanbul'da eğitim görürken Şair Süleyman Fehim Efendi'den almıştır. Devrin en