KADİR GECESİNE DAİR
Bu gece Ramazan'ın 27. gecesi. Çoğumuz Kadir gecesi deyince doğrudan 27. geceyi düşünüyoruz. Bu yazıda kadir gecesine ilişkin bazı bilgiler vermeye çalışacağım.
1. ADI NEREDEN GELİYOR?
Bu geceye niçin “kadir” adının verildiği konusunda üç farklı görüş vardır:
a) “Kadr”, takdir etmek demektir.
Allah, ezelde takdir
"Namaz sırasında kalp kıbleye yönelmiştir."
....
Helâl ve hayırlı bir işe başlarken, Allah’ın adını anmak, her Müslümanın üzerinde titizlikle durması gereken görevlerindendir.
Bu konuda Bedîüzzaman: “Sakın deme, ‘Benim namazım nerede, şu hakîkat-i namaz nerede!’ Zira bir hurma çekirdeği, mânen bir hurma ağacı gibidir.”
Huşû içinde kılınmayan, rükû ve secdeleri tam olarak yerine getirilmeyen namaz (âhirette) simsiyah zifiri bir karanlık halinde ortaya çıkacak ve sahibine ‘Senin beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin!’ diyecektir. Allah’ın dilediği zaman gelince böyle kılınan namazlar, eskimiş elbise (paçavra) gibi dürülüp sahibinin suratına çarpılacaktır.
"İnsan, namaza girmek istediğinde kalp, ruh ve duygularını namaza girmeye hazır hale getirmelidir."
...
Çünkü âyette, “Muhakkak ki namaz, insanı, ahlâk dışı davranışlardan, meşrû olmayan işlerden uzak tutar.” buyurulduğu halde, bizim kıldığımız namaz, bizi ahlâk dışı davranışlardan ve meşrû olmayan işlerden uzak tutmuyorsa, evet ortada ciddî bir problem var demektir.
"Allah'ı çok seven kişi namazından gafil olmaz ve namazı bırakmaz."
.....
Yedi kat gök, dünya ve onların içinde olan herkes Allah’ı takdis ve tenzih eder. Hatta hiçbir şey yoktur ki O’nu hamd ile tenzih etmesin. Ne var ki siz onların bu tenzih ve takdislerini iyi anlayamazsınız. (İsrâ, 17/44)
Namazı hakkıyla kılmak istiyorsak, tekbirle beraber Allah’ın dışındaki her şeyden sıyrılmalı ve gönlümüzü sadece O’na açmalıyız. Dudaklarımızdan dökülen her kelimeye şuurumuzun mührünü basmalıyız.