herbet bradley
iyi benlikler, ancak kötü benlikler bastırılırsa gerçekleştirilebilirdi. bu nedenle, iyi benlik için kötü benlik gerekliydi ve kişi kendini hristiyanlığa teslim ederek "ölmedikçe" ahlak asla tam olarak gerçekleştirilemezdi.
Özellikle Begüm Çakır'ın namı diğer 
Yeşim Uzundal beğenilerine güvenerek aldığım kitaplar arasından en merak ettiğim kitap bu olduğu için önceliği Martin Eden'a verdim . Kendisi herkesin bu kitapta kendinden bir parça bulabileceğini kitap yorumlarında belirtmişti. Ben kendi açımdan şöyle dile getirmeyi uygun gördüm ; evet çoğu yerde kendimi buldum hatta bazı yerler durağan gibi geldi bir de lütfedersinizki bir kitabın elinizde kalma süresi ne kadar uzarsa o kitapla aranızda da aynı oranda bir uzaklık oluşuyor . Bu uzaklık hayatın getirdiği olayların önüne geçemediğimiz bazı durumlarda olabiliyor. Ama eğer ki içinizde varsa dönüp dolaşıp geri döndüğünüz yer yarım bıraktığınız az çok hatırladığınız kitabınız oluyor. Belli bir yerden sonra öyle sardı ki aslında hayattaki çoğu yanılsamalardan sıyrılma sonucunda sizde kalan net duyguların ortaya çıkması aslında dalgalanan denizdeki dalgaların dinginleşmesi gibi sizi rahatlatacak duruma geliyor belki de . Okursanız bir şey kaybetmeyeceğinizi düşündüğüm hatta belki görmek isterseniz birçok şey çıkarabileceğiniz bir roman . Yolunuz düşerse keyifli okumalar dilerim.
Felsefe yavan bir konumdan ibaret değil mi?
Hiç de değil! Filozofların bir çoğu eksantrik ilişkileri;Felsefe tarihi de acayip olaylar var alışamadık ıvır zıvırlar tıka basa doludur.
Sayfa 22 - SAY YAYINLARI
ortaçağ hristiyan teologlarının ana görevi, yeni ahit'e dayalı dinin temel önermelerini ya da içeriğini sorgulamadan, katolik kilisesi'nin öğretisini entelektüel olarak işleyip geliştirmekti. ortaçağ hristiyan filozoflarının ana görevi ise kabul edilmiş ama hristiyan kökenli olmayan bilgilerin nasıl hristiyan teolojisiyle bağdatığını açıklamaktı.