Elimi kolumu bağlayan bi memleket var, heves kırar.
Hep kara kara düşünüyorum ama az önce gördüğüm bir video üzerine daha kara kara, hüzünle, gözümde yaşla oturup ülkemizi, insanlarımızı, ne kadar yoksullaştırıldığımızı, fakirleştiğimizi, garibanlığımızı düşündüm. Birileri zenginliğine zenginlik katarken birileri gittikçe fakirleşiyor. İnsanlar en en temel ihtiyaçlarını alırken bile kara kara
Ey yazdıklarımı sessizce dinleyen sayfalarım ve kıymetli yol arkadaşım, Farkındayım, sonbaharda yapraklarını tek tek döken ağaçlar gibi ömrümüzün sayfaları her gün dökülüyor, azalıyor. Size anlatacağım daha çok şey var. Bilirim, dünya gurbet yurdudur. Bu gurbet yurdunda içimizdeki duyguları dökebileceğimiz dert ortağı arkadaşlarımız olmalı, fakat
Reklam
HAKİKAT AYNASINDA
Ey yazdıklarımı sessizce dinleyen sayfalarım ve kıymetli yol arkadaşım, Farkındayım, sonbaharda yapraklarını tek tek döken ağaçlar gibi ömrümüzün sayfaları her gün dökülüyor, azalıyor. Size anlatacağım daha çok şey var. Bilirim, dünya gurbet yurdudur. Bu gurbet yurdunda içimizdeki duyguları dökebileceğimiz dert ortağı arkadaşlarımız olmalı, fakat
Antonin Artaud
Kendi kendimi yıkıma uğratıyorum; artık, yaşıyor sayılamam. ====)) intaharmı etsek ne yapsak
“Diyorum ki Toplasak tası tarağı Kapatsak telefondaki tüm hesapları Hiç kimsenin bilmediği bir köye yerleşsek. Küçük bir bahçesi Bahçesinde köpeği Yemişler dikelim fidandan Biraz da domates falan.
Diyorum ki Toplasak tası tarağı Kapatsak telefondaki tüm hesapları Hiç kimsenin bilmediği bir köye yerleşsek. Yolları tozlu Evleri gecekondulu Küçük bir bahçesi Bahçesinde köpeği
Reklam
Güne ip bağlayıp çeksek mi ne yapsak durmuş gibi 1000 saattir saat yeni 10.34
Turuncu Aşklar...
Mutluluğu mandalladım Gönül telime, rüzgarda uçuşan çamaşırlar gibi... Güneşe hasret.... Turuncu renklere bulanmış haliyle. Sıcacık bakışlarını hissederim , gözlerini kapatsan bile. Kaç bilinmemiş ırmaklar getirir bana seni. Hangi gül sularıyla yıkandı o kutsal teni. Koklasam doyasıya saçlarının telini... Hacer i esved gibi dokunsam
“Aslında Türkiye’deki markaların geneli mason ve/ veya siyonistlere aittir. Müslümanın sermayesi mi var ki marka olabilsin.” diye bir kanı var. Kendim de bu düşünceye katılarak ünlü markalardan uzak durma kararı aldım. Gerçekte hangisi siyonist hangisi değil bilemiyorum, içimizde bizden görünen İslam düşmanları varken.. mesela spor ayakkabımı değiştireceğim markasız temin etmeyi düşünüyorum. Rabbimizden hepimize kolaylıklar diliyorum. Çünkü neye baksak neye elimizi atsak bugünlerde kullandığımız neyi sorgulasak Siyonist ya da mason değilse de onlara bir şekilde destek verdiğini görmekten çok üzgünüm. Kitapyurdu mesela alenen destek verdi : İsrail’in yaptıklarını meşru gören, nefsi müdafaa olarak kabul eden, Hamas‘a terörist diyen, soykırım destekçisi, ateist ama ne hikmetse Siyonist destekçisi yazarı bir ucubeyi (tevbe ya Rabbim) ayın yazarı seçerek. Kanada’da eşcinsel bir evlilik yapmış ucube dememin nedeni de budur :(
İNSAF
Ne yapsak ne etsek dinmiyor Acının sızısı sanki mahşerin atlısı, Dört nala dört bedbaht gibi Sürüyoruz gölgemizi Bahrumman'a En uzak şehir, en uzak otağ, En yakin insandan bile yakın gelir. En kral cefa, en yararlı veda, Otaci gibi deva.. Bitmez bombaları vahşetin, Ne Filistin dirilir, Ne İsrail'in toprağı. Gün olur ölürüz hepimiz, İnsanlik ölür. Vahşi medeniyetin beşiğinde doğar belki, Bir hayvanin merhameti. Ölmesin çocuklar, Ölsün kahrolasi vicdansizlar.
Reklam
Cık,bu şiir olmamış!
Ey Berat Hanım! Otur şöyle nefes al dinlen Ve anlat ne var ne yok halin nasıl? Eğer dersen “Vaktim yok , dilim yorgun Çamaşır dağ gibi Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok Ve çocuklar aç,uykulu ve huysuz” O vakit koştur didin işin bitince otur. Sonra anlat halin nice keyfin nasıl? Ey Berat Hanım! Dersen ki, “Bu ne zalim adam Halimi bilmez halden
212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.