Yüzlerce musibete rağmen hiçbir ders çıkarılmamış gibi milliyetçilik, etnik temizleme, yabancı düş­manlığı ve ırkçılık sürüp gidiyor.
Şiddet, karanlık yüreklerin egemen olduğu kör bir kuyudur. Şiddetin olumlusu, iyisi yoktur. Her türlü şiddet, her renkteki şiddet, karanlığın yüreğine giden yolu döşer, insanları korkunun ve karanlığın tutsağı haline getirir.
Sayfa 94
Reklam
Berrak, duru bir gökyüzünde, yıldızlar olanca güzellikleriyle, uzansan tutacakmışsın kadar yakınımızda, kıpır kıpır raks ederlerdi.
Sayfa 15
Kendi yurtlarında Kürt aydınlarına verilmeyen bu temel özgürlükleri İsveç, karşılık beklemeksizin yeni Kürt aydınlarına vermiştir. Hem de elbette çok doğal bir hak olarak...
Peki ya onlar? Bizim gibi olmadıkları için kendimizden kabul etmediklerimiz? Kimi yerde bizden olmasını arzuladıklarımız, kimi yerde çeşitli biçimlerde asimile etmek istediklerimiz, kimi yerde de etnik temizlik zor ve şiddetle “biz” haline getirmeye çalıştıklarımız? Ya onların bizi?
"Kentler vardır, yıllarla ve değişerek arzuları biçimlemeyi sürdürürler, kentler vardır, ya arzularca silinir, ya da arzuları siler, yok eder." (Marco Polo) Diyarbakır böyle bir kentti; şehir sakinlerinin arzularını diri tutan, onu istila eden sayısız güç ve ordunun arzularını silen bir kent.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.