Mehmed Uzun'un ölüm yıldönümünde, 11 Ekim’de,11. yıl anmasında, saat 11’de biz sadece 11 kişiydik Nar Çiçekleri’nin başucunda bu da böyle bilinsin...
Şeyhmus Diken
Mehmed Uzun 1996 yılında yayınlanan ve Yaşar Kemal’e ithaf ettiği “Nar Çiçekleri” kitabının aynı adlı ilk denemesinde şöyle der:
“Çocukluğum, çiçek açmış nar ağaçları ve onların
Rejimler, ideolojik ve siyasal sistemler ve çeşitli davaların
bağnaz savunucuları hep insan ve insanlığı sınırlandırmışlardır. Hep başkasını, ötekini bir tehdit unsuru olarak görmüş akıl almaz önyargılar, düşmanlıklar yaratmışlardır.
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki
sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmura yağardı
üşür müydük nar çiçekleri ürperirken
Gidersen kim sular fesleğenleri
kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliğimi dinliyorum şimdi ve soluğumu
sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
öpüştüğümüz her yer adınlar anılıyor
bir de seni ekliyorum susuşlarına
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız
yüreğimize alırız onları, ısıtırız
gardiyan olmayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma, üşürsün
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında