Nereden başlayacağımı bilemiyorum..
Mehmed Uzun ile tanışıklığımız Kader Kuyusu kitabına dayanır.Okuduğum her kitabıyla ona duyduğum yakınlık kat kat arttı ve bu okuduğum kitabı Yaşlı Rindin Ölümü ile birlikte Nar Çiçekleri kitabı ,beni,ister istemez ,kendime hakim olamayıp okumaya sürüklüyor.Yazdığı kitapların dili o kadar berrak ve yalın ve bir o kadar da etkileyici ki cümleler,paragraflar zihnimin bir köşesine yerleşip zaman zaman anılmak istercesine ağzımdan dökülüveriyor.
Yaşlı Rindin Ölümü kitabına gelince;
Yukarıda da belirttiğim gibi yazarın dili yalın ve duru.Bunun sebebi herhalde ,yazar,kendi yaşamını anlattığı içindir ki Mehmed Uzun’un hayatını okuyan okur-yazarlar bilirler ,yazar hayatını memleket özlemiyle sürgünde geçirdiğini.Kitap ,Serdar’ın ülkeden zorunlu sebeplerle bir dostuyla birlikte(dostu ona eşlik etmiştir)bilinmeyen bir ülkenin sınırında İsveçe geçmek için son molasını bir sınır köyünde verip Yaşlı Rind ile tanışmasıyla başlar.Hikayesi ve kim olduğu bilinmeyen bu yaşlı adam Serdar’da çok büyük merak uyandırmıştır.Serdar,Yaşlı Rind’i tanıya tanıya hem kendisini ve hem de okuyucuya değişik duygular tattırıp kah üzülen kah sevindiren kah ağlatan kah tebessüm ettiren bir okuma yaşatıyor.
Mehmed Uzunun hem bu kitabını hem de diğer kitaplarını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Keyifli okumalar:)