Mehmed Uzun
1953 yılında, Viranşehir kökenli bir aşiret ailesinin çocuğu olarak Siverek'te doğdu. Anne tarafı Zaza, baba tarafı Kürt kökenlidir. Babası koyun tüccarı olan Mehmed'in, beş kardeşi daha vardı. Küçük yaşlarında ailesinden duyduğu sözlü anlatım örnekleri, edebi sanatının temelini oluşturmuştur. İleride yazacağı romanların kökü, bu çocukluk
Hêstirê xwînê, ser sê biskê dişê
Hinarê rûka bibarînim...
De bajo emrê dilê pê re...
(Kanlı gözyaşlarımı nar yanaklarından dökeceğim...
Haydi sür, yaralı yüreğim de ardından...)
Dilo lo...
Vê sibekê xelkê min î delal çû welatê xerîbîyê...
Kesek li mala tu nîn e, w'ezê sebra dilê pê bînim...
Derdê dilê min pir in, şevê kanuna şevine dirêj in...
Ezê rabim lêwik li dergûş xînim...
Ji derdê dılê xwe re rebenê, bilorînim, bilorînim, bilorînim...
Hêstirê xwînê, ser sê bizkê dişê
Hinarê rûka bibarînim...
De bajo emrê dilê pê re...
(Yüreğim hey...
bu seher vakti sevdiklerim gurbet ellere düştü...
kimse kalmadı buralarda, yalnızlığıma yar olacak...
yüreğimin yaraları çok, kış geceleri uzun...
kalkıp bebeği beşiğe yatıracağım
ona ninniler söyleyeceğim.
Kara bahtım için oturup ağlayacağım, ağlayacağım, ağıtlar yakacağım...
Kanlı gözyaşlarımı nar yanaklardan dökeceğim...
Haydi sür, yaralı yüreğim de ardından...)
bu defa yenilgiden dönüyorum
ne bir kanaviçede kuşum ne bir örtüde çiçek
boşluğa söylediğim türkünün yankısıyım.
nuh-u nebi’den beri dinmedi tufanım
otuz iki kere yağmalandı ruhum
orantısız kestiğim saçlarım ellerimi yaktı, can acımsın.
çok katlı binalardan geçip geldiğim bu yerde
ruhumu dağlayan ateşi nara çaldım sönmedi
dağımı delip geçen
Hêstirê xwînê, ser sê biskê dişê
Hinarê rûka bibarînim...
De bajo emrê dilê pê re...
(Kanlı gözyaşlarımı nar yanaklarından dökeceğim...
Haydi sür, yaralı yüreğim de ardından...)
Dilo lo...
Vê sibekê xelkê min î delal çû welatê xerîbiyê...
Kesek li mala tu nîn e, w'ezê sebra dilê pê bînim...
Derdê dilê min pir in, şevê kanuna şevine dirêj in...
Ezê rabim lêwik li dergûş xînim...
Ji Derdê dilê xwe re rebenê, bilorînim, bilorînim, bilorînim...
Hinarê rûka bibarînim...
De bajo emrê dilê pê re...
(yüreğim hey...
Bu seher vakti sevdiklerim gurbet ellere düştü....
Kimse kalmadı buralarda, yalnızlığıma yar olacak...
Yüreğimin yaraları çok, kış geceleri uzun...
Kalkıp bebeği beşiğe yatıracağım
Ona ninniler söyleyeceğim.
Kara bahtım için oturup ağlayacağım, ağlayacağım, ağıtlar yakacağım...
Kanlı gözyaşlarımı nar yanaklardan dökeceğim...
Haydi sür, yaralı yüreğim de ardından...)
Dilo lo...
Vê sibekê xelkê min î delal çû welatê xerîbiyê...
Kesek li mala tu nîn e, w'ezê sebra dilê pê bînim...
Derdê dilê min pir in, şevê kanuna şevine dirêj in...
Ezê rabim lêwik li dergüş xînim...
Ji derdê xwe re rebenê, bilorînim, bilorînim, bilorînim...
Hêstirê xwînê, ser sê biskê dişê
Hinarê rûka bibarînim...
De bajo emrê dilê pê re...
(Yüreğim hey...
Bu seher vakti sevdiklerim gurbet ellere düştü...
Kimse kalmadı buralarda, yanlızlığıma yar olacak...
Yüreğimin yaraları çok, kış geceleri uzun...
Kalkıp bebeği beşiğe yatıracağım
Ona niniler söyleyeceğim.
Kara bahtım için oturup ağlayacağım, ağlayacağım, ağıtlar yakacağım...
Kanlı gözyaşlarımı nar yanaklardan dökeceğim...
Haydi sür, yaralı yüreğim de ardından...)
...
Suyu arayan adam değil
Suyun aradığı adam ol sen de
Sen doğu olursan güneş sana gelecektir
Sen kuşluk olursan kuş sende ötecektir
Sen kuyuda oturacak bir ders taşı bulursan
Bir kabri dışından oyan yontan değil
İçinden insan biçiminde kışkırtan olacaksın
Her lambanın bir kuyusu vardır
Ordan aldığıyla aydınlanır
Kuyusuz Bedir Bedir midir
Bir