208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Roman Yazarı Olarak Murakami
Teker teker bütün yazarların yazma süreçlerin ve bunu bizimle paylaşmalarını çok kıymetli buluyorum. Yazıya gönül vermiş biri olarak bu benim için oldukça anlamlı. Yazmayı öğreten hatta çoğu samimi bir dille yazılmış teknik kitaplar mevcut. Fakat yazarın bireysel yaşamını, yazma serüvenini anlatan kitapların yerinin apayrı olduğunu düşünüyorum.
Mesleğim Yazarlık
Mesleğim YazarlıkHaruki Murakami · Doğan Kitap Yayınları · 2019679 okunma
166 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Yaşamak için bir nedeni olan insan her türlü nasıla katlanabilir." (Nietzsche) Benim gibi psikolojiye merak salmış olan arkadaşların beğenerek okuyacakları bir kitap... Her okuduğum kitabın incelemesini elbette ki yapmıyorum. Ama okumaya değer bazı kitapları sizlerle paylaşmayı da seviyorum. Şimdide beğenerek okuduğum ve istifade
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,8bin okunma
Reklam
68 syf.
9/10 puan verdi
"Delilik Değil! Hayatı Anlamlandırma"
Merhaba iyi akşamlar 1K! Öncelikle değerli Yazarımız hakkında kısa bilgiler vermek istiyorum. Anton Çehov, Rus tiyatro Yazarı ve modern öykünün usta kalemini başarıyla eserlerine işleyen bir Yazardır. Yazarımız, aynı zamanda Tıp Fakültesini bitirerek 1884 yılında doktor olmuş. Yazarımız, "Alacakaranlıkta" adlı öykü kitabıyla 1887
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,5bin okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Dahice Hatalar
#alıntı Dünyanın altı günde, hatta bir zaman mevhumu ile yaratıldığını düşünmek büyük saflık olur. Çünkü zaman dediğimiz şey birbirini takip eden gece ve gündüzlerden başka nedir ki? Ve zaten bunlar da yukarıda güneşin ve aşağıda yeryüzünün hareketlerine bağlıdır. Ancak güneş gökküresinin bir parçası olduğundan, zaman aslında sadece dünyaya özgü
Dahice Hatalar
Dahice HatalarMario Livio · Altın Kitaplar · 202045 okunma
484 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Serenad
SPOİLER İÇERİR Kitabı okumaya başladığım andan itibaren her şeyiyle beni etkiledi. Gerek baş kahramanın kadın oluşu gerekse diğer hikayeler. Aslında bu kitabı bu kadar güzel yapan şey de diğer hikayeler dediğim yerler. 3 kadın ve 3 isimin hikayeleri. Basta Mari'nin hikayesi o acılar ve bu kadar acılara rağmen her şeyi bir sır gibi saklaması asla gelecek nesile aktarmak istememesi çok anlamlı ve çok acıydı. Daha sonra Ayşe yani Maya'nın hikayesi. Ali nin onu kurtarmak için soğuk sulara kendini atması falan muhteşem bir aşk ve acının hikayesiydi. Maya'nın hikayesi de güzeldi fakat beni en çok Max ve Nadia'nın hikayesi. Düşündüğüm her an ağlayacak duruma getiriyor beni. Nadia'nın sadece dini için çektiği sıkıntılar. Max'in ona olan aşkı ve evlenmeleri. Evlendikten sonra başına gelenler. Trenden Nadia'nın alınması daha sonra gördüğü işkenceler ve Profesörün onu araması en sonunda buldum derken sırf birkaç saat erken gitmediği için Nadia'nın paramparça olması. Her sey ama her şey beni çok üzdü. Tarihin acılarla dolu hikayeleri barındırdığını öğrenmek ya da aslında her insanın içinde nasıl acılar barındırdığını kim bilir neler yaşadıklarını düşünmek bile insanın derin düşüncelere dalmasına sebep olabiliyor. Şu an gidip Schubert'in Serenad'ını dinleyeceğim ve gözümü kapatıp Profesörün o tepenin basında Serenade çaldığını düşüneceğim. Elveda Nadia, elveda Max...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015137,3bin okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Ve bir Livaneli efsanesi nasıl güzel insansın sen Livaneli ne yazarsa yazsın okurum bunu bir kez daha anladım. O kadar anlamlı bir eser olmuş ki, övmeye kalksam burdan çıkamam herhalde. Biraz geç kaldığım bir eser bu beni biraz hayıflandırsa da kattıklarını düşündükçe biraz teselli oluyorum. İnsan doğuştan mı kötüdür yoksa sonradan mı öğrenir kötü olmayı? İyi ve kötü aslında nedir? Bu sorulara farklı yanıtlar bulacak ve siz de bunu uzun zaman düşüneceksiniz kitabı okuduğunuzda. Eserin değindiği çok önemli nokta var ya da benim en çok dikkat ettiğim. İnsanoğlu çevresinde tanınan , rütbeli ya da çalıştığı alanın genişliğinin çok fazla olduğu birini gördüğü anda tüm dikkatini ona veriyor , düşünemiyor bi kere . Sürü psikolojisine o kadar alışmışız ki bişey çoğunluk tarafından kabul görmüşse o şey kesin doğrudur ya da değiştirmeye gerek yoktur gözüyle bakıyoruz. Azınlığı ise haksız olan, bilmeyen zararlı taraf olarak görüyoruz. Alınan kararların sonuçları kötü olursa da azınlık dikkatimizi dağıttı deriz yolumuza taş koydu der geçeriz kolay olan bu zaten değil mi? Hem kim kabul eder kötü olduğunu? İyi, kötü, demokrasi ve adalet gibi kavramlara farklı açıdan baktıracak bu kitabında Livaneli. Okumadan ölmeyin derim.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,6bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.