194 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Şükrü Erbaş'ı biraz araştırmış kişiler bilirler ki çok zor bir dönemde, zor bir çocukluk geçirmiş, diğer şâirlerimiz gibi. Bu da onun görüşleri ve kaleminde bayağı etkili olmuştur. Bundan dolayı daha çok gerçekçi, politik ve romantik şiirler kaleme almıştır. O nedenle politik şiirlerine de denk geldiğiniz de şaşırmayın. Gerçeklik zaten onun şiirinde hat safada. Romantizm de mevcut şiirlerinde. Gerçekçi diye duygusal olmadığını iddia edemeyiz Şükrü Erbaş'ın. Onu büyük şâir yapan da aynı zamanda romatizmi gerçeklikle harmanlayıp şiirler yazmasıdır. Peki Şükrü Erbaş kendisini nasıl tanımlıyor bizlere, şimdi de oraya gelelim. Pek garip lâkin Sol düşünceye sahip devrimci bir gelenekten geldiğini söyleyen Şükrü Erbaş "Son yıllarda muhafazakar diyebileceğimiz bir kitlem oluştu. Çok saygılı bir güzellik yaşıyoruz, örnek olması gereken büyülü bir ilişki bu.” demiştir.
Bütün Şiirleri 1
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,3bin okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mı? Kitabı okumaya başladığımda beri yazarın bu cümlesinde durdum kaldım, aslında herkes aynı şeyleri hissetmez tâbi ama bi sorun kendinize bu soruyu hayatınızla ne kadar doğrusunuz, ne kadar doğru şeyler yapıyorsunuz? Ne kadar doğru bir insansınız? Sizin doğru olmanız aslın da
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,4bin okunma
Reklam
264 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mutlaka okumanızı tavsiye ederim gerçekten dönüp dönüp okuduğum tek kitap.
İnsan kaderini değiştirebilir mi? Bundan seneler önce bana bu soru sorulsaydı kesinlikle hayır derdim. Bana göre kader asla değiştirilemeyen bir şeydi ve herkesin o kadere boyun eğmesi gerekiyordu. O sıralarda kendi içsel yolcuğuma henüz başlamamış ve evrene dair büyük sırları keşfetmemiştim. Her şey uzun yıllar önce girdiğim bir depresyonla başladı. Neden hep aynı şeyleri yaşıyorum? sorusu zihnimden çıkmıyordu. Çünkü insanlar değişse de yaşadığım olaylar hep aynıydı. Sanki sürekli aynı yerde takılan bir filmde oynuyor gibiydim. Karşımdaki oyuncular sürekli değişiyor ama senaryo bir türlü değişmiyordu. İşte içsel yolculuğum bunu fark etmemle başladı. O zamanlar bilinçaltımın derinliklerinde saklı olan kök inançlarımın hayatımı nasıl etkilediğini bilseydim, onları nasıl değiştireceğimi ve istediğim gibi hayatı nasıl yaratabileceğimi de bilirdim. Başak Sayan; Bağlanma Korkusu, Kelebeğin Kaderi, Ölü Kuşların Sessizliği ve Nigâhdar romanlarının ardından ilk otobiyografik kitabında kendi hayatının iplerini nasıl eline aldığını ve içsel yolculuğunda nelerle karşılaştığını bilim ve felsefeyle temellendirerek olanca samimiyetiyle anlatıyor. Bu kitap, insanın elindeki en büyük gücü nasıl kullanması gerektiğini, inancın ve düşüncenin neler yaratabileceğini, bilinçaltında bulunan kök inançların nasıl değiştirileceğini, arzu edilen bir yaşamın nasıl tezahür ettirileceğini detaylarıyla ve 21 günlük bir çalışmayla okura sunarken, aynı zamanda kişinin gerçek özü ile bağlantıya geçmesini de sağlıyor. Keşke her insan kendi sihirli lambasına sahip olduğunun ve dilediği her şeyin gerçekleşeceğinin farkında olsa...
Sen Değişirsen Her Şey Değişir
Sen Değişirsen Her Şey DeğişirBaşak Sayan · İnkılap Kitabevi Yayınları · 20191,111 okunma
84 syf.
·
Puan vermedi
Şimdi kapattım kapağını kitabımın ellerim titreyerek. Burnumda acı bir yanma... Boğazım düğüm düğüm... Gözlerimden elimde olmadan usulca süzülen yaşlar... Nasıl sevmek bu böyle? Nasıl sevmek ki toprak bile giremez iki gönül arasına. Nasıl yaşar insan ölümle böyle iç içe? Ah hatıralar... Ne değerliler geride kalan için. "Tuhaf bir adam oldum Kendimle konuşuyorum evin içinde Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanır böyle Merak etme, mutfağı tertemiz ettim Terlikler senin istediğin gibi duruyor Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı Bir kahve yapayım diyorum İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana Sessizlikten mi nedir Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum " S.59 Kendime kızdım neden keşfedemedim bu satırları daha önce diye. Neden bu kadar geç kaldım diye üzüldüm. Okumadan geçilmemesi gereken bir eser. Ölümü, ayrılığı, yalnızlığı, aşkı anlatan okunası bir kitap. "Yastığını koklaya koklaya öğrendim İnsan bir kere ölmüyormuş meğer... " S.69
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap içeriği Japonya'nın bahsi geçen bölgesindeki araştırmaya ve orada yaşayan insanların deneyimlere ve araştırmacıların gözlemlerine de dayanıyor. Bunlar da kitabı değerli yapıyor. Bunu özellikle yazmak istedim çünkü üç adımda mutluluk, beş aşamada sakinlik gibi insanın gerçekliğinden kopuk sadece aşamaların önemli olduğu nihai sonuç güzellemelerini yavan buluyorum. Kitabı okuduktan sonra Ikigai'nin ne olduğunu anlayabiliyoruz, kendimizinkini bulmamız için rehberlik ediyor. Kitabın dili çok güzel: 'Bu böyle yapılabilir, şunlar şöyle yapmış ve böyle bir sonuç olmuş, aklında bulunsun, yapmak istersen de burada bulabilirsin.' Kitap bir rehber gibi düşünülebilir. Hareketle (hareket etmek) ilgili bir kısım var, burada neler ve nasıl yapabileceğimizden bahsedilmiş. Aynı zamanda içerisinde yer alan referansları, alıntıları da değerli buldum. Sadece uzun ve mutlu yaşamı merak edenler için değil kendisine şu soruları soranlar için bir kitap: Neler yapıyorum? Keyif aldığım şeyler neler? Yaşamı nasıl yaşıyorum? Ne yapmaya ihtiyacım var?
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam SırrıFrancesc Miralles · İndigo Kitap · 202019,2bin okunma
343 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Sevgi Dost, "Öğretmenler kandile benzer onlar yandikca sen aydinlanirsin" bu cümle tam olarak bu kitap içindir. Bir öğretmenin sadece görevini tam olarak yerine getirmediğini, aynı zamanda nereye giderse gitsin hak, adalet, birlik ve dayanışma duygularını aşılaması için uğraşını anlatmaktadır. Bir öğretmenin çabaları, bağlılığı ve mücadelesi bu kitapta iyi tanımlanmıştır. Bugün, kardelenlerin büyümesi, reklamların nasıl yayınlanacağı, böylece farkındalığı artırmak için kızları okula gönderebilmeleri için mesaj gönderiyor ve kardelen yetiştirmek için bağış yapıyoruz. Her ne kadar öğretmenimiz ezilen köylülerin gözlerini açmakta başarılı olsa da, ağa babalarının eğitimsiz nesilden nebalanan zihniyetlerin varlığında sürgünden kaçamaz, ancak bu onun inandığı yolda yürümesini engellemez. "Onuncu Köy" çoğunlukla film senaryosu olarak yazılmıştır. Karşılıklı ve eğlenceli diyaloglar okuyucu sıkmadan okumasına ve okurken keyf almasını sağlamaktadır. Fakir Baykurt tarafından eğitimin ve halkın bilinçlendirilmesinin öneminin vurgulandığı bu çalışmada, “güç birlikten çıkıyor” ilkesi okuyucuların zihninde benimsenmiştir. Keyifle okumanızı tavsiye eder.İyi okumalar dilerim.
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,134 okunma
Reklam
690 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.