Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
496 syf.
6/10 puan verdi
Asil Kan Doğum Lekesi serisinin 2. kitabı... İlk kitabın sonunda Gaia kucağında bebekle Anklav'dan kaçmış, kendini çölün ortasında bulmuştu. Hikayemiz kaldığı yerden devam ediyor. Gaia büyükannesinin bulunduğu Ölü Orman'ı bulabilmek için uğraşıyor. Çok çaresiz, yeni doğmuş kardeşi ölmek üzere, aynı zamanda kendisi de... Sonunda bir atlı tarafından
Asil Kan
Asil KanCaragh M. O'Brien · Martı Kitabevi · 2013151 okunma
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Reklam
Tuhaf bir adam oldum Kendimle konuşuyorum evin içinde Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanıyor böyle Merak etme, mutfağı tertemiz ettim Terlikler senin istediğin gibi duruyor Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı Bir kahve yapayım diyorum İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana Sessizlikten mi nedir Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum. İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum.
816 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Çok fazla King kitabı okumadım ama okuduğum her bir King kitabını okuduktan sonra kurduğum cümleler, “bu adam manyak” ya da “bu adamda nasıl bir kafa var” tarzında oluyor. Kitap ne klasikleşmiş bir bilim kurgu kitabı ne de klasikleşmiş bir gerilim kitabı, kitap baştan sona karakterlerle bizi bir yapan, onları bizimle beraber yaşattıran duygu yüklü
22/11/63
22/11/63Stephen King · Altın Kitaplar · 20213,001 okunma
Sonsuzun Uçları 20
Tuhaf bir adam oldum Kendimle konuşuyorum evin içinde Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanıyor böyle Merak etme, mutfağı tertemiz ettim Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı Bir kahve yapayım diyorum İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana Sessizlikten mi nedir Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum. İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum.
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Aslı Erdoğan ile tanışma kitabım oldu Kabuk Adam. Erdoğan gerçekten bizlerin sancılarını çok iyi tasvir etmiş. Toplumdaki sancılar, ağrılar ve sızılar. Hangi birimiz dile getirebiliyoruz bu sancıları, kimi zaman bir bebek gibi görürüm toplumumuzu. Bir sancımız, ağzımız, sızımız var ama anlatamıyoruz. Bunu küçük gösterme anlamında söylemiyorum,
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,325 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ve bir Hasan Ali Toptaş kitabının sonunu alkışlayarak bitirmiş bulunmaktayım.Ne yazsa okuyacağım yazarlardan biri benim için. Hele ki kendisiylede tanışma fırsatını yakalamış biri olarak kitaplarını ayrı bir tatla okuyorum artık...Hayalle gerçeğin birbirine karıştığı, geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanda yaşanan olayların anlatıldığı, ana karakter Bedran' ın ağzından yaşıyoruz olayları...Okurken kah Bedran oldum, kah İsvan, kah Gülderim ve diğerleri...Toptaş her zaman ki gibi kelimelerle dans içinde, uzun cümleler olmasına rağmen o kadar anlaşılır, o kadar net bir dille ifade etmiş ki, beni alıp olayların ortasına bıraktı yine...Kitapta kent, taşra, işsizlik, evlilik, ilişkiler, olayların akışı ön plana çıkarılmadan çok güzel analiz edilmiş.Kelimelerin cümlelerle dansına şahit oluyorsunuz, yabancılaşmanın, kaybolmuş hayatların, bir evdeki eşyaların duygulardan çok nasıl ön plana çıktığına yoldaşlık ediyorsunuz okurken kısaca Bedran oluyorsunuz en çok okurken.. Hangisi düş hangisi gerçek sevgili Bedran? Ve Sevgili Hasan Ali Toptaş birkez daha yüreğine sağlık, kalemin kelimelerin hep var olsun...
Sonsuzluğa Nokta
Sonsuzluğa NoktaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20171,716 okunma
20. Tuhaf bir adam oldum Kendimle konuşuyorum evin içinde Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanıyor böyle Merak etme, mutfağı tertemiz ettim Terlikler senin istediğin gibi duruyor Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı Bir kahve yapayım diyorum İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana Sessizlikten mi nedir Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum. İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum.
Meksikalı Balıkçının Hikayesi
Bir Meksika sahil kasabasına yolu düşen Amerikalı iş adamı, kıyıya yanaşan kayıktaki balıkçıyla konuşur. Kayığın içinde, henüz tutulmuş birkaç ton balığı bulunmaktadır. Amerikalı iş adamı balıkların iriliğinden dolayı balıkçıyı över ve bu birkaç balığı ne kadar zamanda yakaladığını sorar. Balıkçı, “Fazla sürmedi, senyör” der. Amerikalı
Tuhaf bir adam oldum Kendimle konuşuyorum evin içinde Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanıyor böyle Merak etme, mutfağı tertemiz ettim Terlikler senin istediğin gibi duruyor Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı Bir kahve yapayım diyorum İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana Sessizlikten mi nedir Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum. İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum..
1.271 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.