Bizim çektiğimiz acıyı gerçekte kimse bilmiyor. Bir gün büyüyüp de geriye dönüp baktığımızda tüm bu acı ve kederlerin ne kadar saçma olduğunu hayal meyal hatırlayacağız belki de. Fakat tam bir yetişkin oluncaya dek geçecek olan bu uzun ve korkunç süreyi nasıl geçirmeliyiz ki? Kimse bunu öğretmiyor. Kendi haline bırakılması gereken kızamık gibi bir şey mi bu acaba? Ama kızamıktan ölenler, gözlerini kaybedenler de var. Kendi haline bırakmak olmaz.
Günaydınnnnn. :)))
Bir rüyanın içine saklanmış olan gerçek, bazen uyandığımızda bile peşimizi bırakmaz.... Uyku hâlinden uyanıklık hâline geçişin fizyolojik ve psikolojik aşamasını tamamlayanlara günaydınnn, 🧿 Onlara uyku döngüsünün nasıl işlediğini, beynin uyandırma yöntemlerini yada uyandıktan sonra hissedilen duygusal veya zihinsel
Reklam
Resulullah'ın Enes b.Malik'e (ra) tavsiyeleri :
Enes b. Mâlik (ra) anlatıyor: "Sekiz yaşlarında iken Resûlullah'ın hizmetine başlamıştım.Bu sıralar Resûlullah'ın (sav) bana ilk öğrettiği şunlar olmuştu: • Ey Enes! Namaz kılacağın zaman abdestini güzel ve dikkatlice al! Böylece Hafaza (koruyucu) melekler seni sever ve ömrün uzar (bereketlenir). • Ey Enes! Cünüp olduğunda guslet
Taberânî, es-Sağîr. 2/32; Heysemî, ez-Zevaid, 1/272.Kitabı okuyor
KORO BAŞI O, bilmeli ki saygın bir kadın olarak hayattan ayrılıyor, Ve de güneş altında yaşamış kadınların en iyisi olarak. HİZMETÇİ Onların en iyisi nasıl olmaz? Kim karşı çıkabilir buna? Bir kadın için bundan daha üstün nitelik ne olabilir? Bir kadın kocasına, onun uğruna Ölmekten daha büyük nasıl bir iyilik yapabilir?
Okumayan kaybeder, okuyan zaten kaybetmiştir.
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük
Topraklanmış köklere sahip olan ağaçlar güçlülerdir ve kendi kendilerini onarabilirler. Kökleriyle topraktan beslenir ve güçlenerek büyürler. Topraklanma aynı zamanda ağacın esnek olmasını ve kendi kendini onarabilme yeteneğine sahip olmasını da sağlar; böylece ağaç köklerinden kopmadan, kökünden sökülmeden değişim rüzgarlarına kendini bırakarak bu rüzgarlara ayak uydurabilir. Yaylanma (elastikiyet) ritmik bir şekilde bir topraklanıp bir "havalanma" becerisidir. Bu canlılık topraklanmanın dinamiğidir. Saldırganlık ise özellikle içgüdüleri ve gücü kullanma açısından biyolojik bakımdan canlı ve enerjik olma becerisidir. Hareketsizlik halinde (travmatize olunduğunda) savunma için gerekli bu enerjilere ulaşmak mümkün olmaz. Sağlıklı saldırganlığın (sağlıklı agresyonun) onarılması travmanın iyileştirilmesinin en önemli yanlarından biridir. Yetkilendirme kişisel otoritenin kabulüdür. Kişinin kendi enerjilerinin yönünü ve onların nasıl ortaya konulacaklarını seçme kapasitesinden doğar
Reklam
232 syf.
·
Not rated
Ben artık zelil ve sefil bir günahkâr oldum. Ben artık tarihin en mel'un çehresi Yehuda'ya bir nazire oldum. Yehuda nasıl dünyanın pek muazzez bir simasını, efendisini birkaç dinar için sattı ise ben de dünyanın beni en çok sevmiş bir ruhunu, o ruhun hududu olmayan emniyetini, muhitini sattım, dünyada en çok sevdiği bir şeyin kalbini ondan çaldım. Halide Edib Adıvar, kendisine asıl ününü kazandıran yapıtlarından biri olan Handan'da evlilik ve aşk ilişkilerini konu alır. İngiliz terbiyesiyle yetişmiş Handan, II. Abdülhamid rejimine karşı mücadele eden Nâzım'ı reddederek Hüsnü Paşa ile evlenir, ama mutlu olmaz. Mutsuzluğu onu bir beyin kanamasına ve bilinç kaybına götürür. Handan'ın yeni ve özenli basımını genç kuşakların kaçırmamaları gerekiyor.
Handan
HandanHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20195.3k okunma
Açgözlülük ve nefret gibi düşmanların elleri ve ayakları olmaz. Onlar cesur ve akıllı da olmazlar. Nasıl olur da onlar beni köle haline getirir?
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Öyle ârifleri Allah bildiği gibi yapsın!
Ârifler şöyle demişlerdir: "Dünya fahişe kadın gibidir. Önüne kim gelirse yüzüne güler, onun Koynuna girer. Fakat kimseye yar olmaz." Şüphesiz böyle bir kadına gönül vermek, onunla sohbet etmek, "Bu kadın benimdir" diye sahip çıkmak akıllı işi değildir. Böyle kadına gönül verenler alçaktır, nâmerttir, haindir. Nacizane; Nasıl bir pisliksiniz ki anne olan kadını, Allah'ın emaneti olan anneyi/kadını fahise bir kadın ettiniz. Bu nasıl bir tebliğdir. Nasıl bir kitaptır? Asıl alçak, namert ve İslam'a hainlik edenler bunu düşünen, yazan ve yayinlayanlardir.
Sayfa 88 - Semerkand yayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.