105 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yaşlı bir adam. Kör bir köpek. Ve bir mısır fidesi. Elimizdekiler sadece bu kadar. Nasıl bir hikaye çıkabilir ortaya ? Ve sizi ne kadar heyecanlandırabilir? . Kuraklık baş gösteriyor uzak bir köyde. Ardından açlık. Genelde felaketler peşi sıra gelir bilirsiniz. Burada da durum değişmiyor. Köy halkı terk ediyor evlerini. Fareler çıkıyor her delikten, sanki yüzyıllardır bu anı kollarmışçasına. Ama kör köpeğiyle yaşlı adam kalıyor o kuraklığın ortasında. Çünkü tutunduğu bir dal var. Tomurcuk veren bir mısır fidesi.. Size yeter miydi bu? Elinizdeki tüm ihtimalleri tek bir sebebe bağlayabilir miydiniz? Çaresizlik mi derdiniz? İnat mı? Yoksa derininizde sesini kısamadığınız inancınız mı? Yaşlı adam direniyor. Kör köpek de öyle. Güneş hala tepede. Yorulmuyor güneş yakmaktan.. . Yan Lianke çok az veriyle, kalbe dokunan bir novella sunuyor okuyuculara. İştahlı okurlar için tadı damakta kalan türden. Bir umut ve umuttan da çok inadı barındıran. Bilhassa sonuyla vuran.. . Lianke’nin Patlama Kayıtları’nı geçen sene edinmiş ancak okumamıştım. Okumayı da daha fazla ertelememeliyim bu eserinden sonra. . Çeviride (Mo Yan ve Yu Hua çalışmalarını da çok beğendiğim) Erdem Kurtuldu yer almakta. O ufacık yeşilliğin bile bir hayat olduğunu gösteren kapak tasarımı ise David Drummond’a ait –
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,341 okunma
-Kaçıklar hiç yorulmuyor mu? -Kaçıklar nasıl yorulsun ki?
Sayfa 62 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kaçıklar hiç yorulmuyor mu? Kaçıklar nasıl yorulsun ki?
Bakın, orada yaşayanlar hiç uyumuyor, diyordu. Peki niçin uyumuyorlar? Hiç yorulmadıkları için. Peki niçin? Kaçık oldukları için. Kaçıklar hiç yorulmuyor mu? Kaçıklar nasıl yorulsun ki?
Sayfa 61 - KoridorKitabı okudu
4.5 Milyar yaşındayım Part 3
ANLAYAMIYORUM. MIŞ gibi yapmaktan yorulmuyor muyuz? Etrafımızda olup bitenlerin derinlemesine analizini yapabilecek durumdayken görünen yalana bilinçli olarak kanMIŞ gibi yapmamızın sebebi nedir? Medyanın bize yalan yanlış bilgi verdiğini biliyoruz ve bize bunları bilinçli olarak yapan kişilerin gazetecilik günlerini kutluyoruz. Ücretli
Yaşını başını almış iki eski arkadaş hanımefendi yolda karşılaşmışlar. Hal hatır sormuşlar. Sıra çocuklarına gelmiş. “Senin oğlan nasıl, evlendi mi?” diye sormuş biri, “Evlendi” demiş öteki, “evlendi ama ah, sorma, öyle bir gelin çıktı ki, felâket! “Sabahtan akşama çalışıyor, evde doğru dürüst yemek pişmiyor, yorgun olduğu zaman oğluma yemek pişirtiyor. Bazen sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlıyor. Ne dikiş var, ne ütü. Bir kadın bulmuş, bütün işi ona yaptırtıyor. Evde prensesler gibi oturuyor, oğlum için özel hiçbir şey yapmıyor, çok üzgünüm, çok…” “Vah vah” demiş arkadaşı, “peki kızın nasıl, o da evlendi mi?”… “O da evlendi” demiş arkadaşı, “ama o çok mutlu, öyle iyi bir damadım var ki, kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor, çoğu akşam, yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor. İnanır mısın öyle iyi bir çocuk ki tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor, kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor, kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum, çooookkkk”.
Reklam
aynadaki cam - bir
“Paramparçalık bir zamanlarımın yıldım’ına döndü niyeyse. Yoruldum ama yaşamalıyım, mutsuzum ama gülmeliyim, öfkeliyim ama sakin kalmalıyım ulan niye -malıyım nerden geliyordu bu zorunluluk. Küskünüm yapmak zorunda hissettiğim her şeye ve küskünüm bunları yapma zorunluluğum olmadığını bana anlatmayan herkese en başı çekeni bilirsin çünkü beni
"Kaçıklar hiç yorulmuyor mu?" "Kaçıklar nasıl yorulsun ki?"
Sayfa 50 - Koridor Yayınları
" Peki niçin uyumuyorlar?" "Hiç yorulmadikları için." "Peki niçin?" "Kaçık oldukları için." "Kaçıklar hic yorulmuyor mu?" "Kaçıklar nasıl yorulsun ki?"
Köy Yolunda Çocuklar
“Bakın, orada yaşayanlar hiç uyumuyor,” diyordu. “Peki ne için uyumuyorlar?” “Hiç yorulmadıkları için.” “Peki niçin?” “Kaçık oldukları için.” “Kaçıklar hiç yorulmuyor mu?” “Kaçıklar nasıl yorulsun ki?”
Sayfa 61 - Koridor
Reklam
Şehirlere bombalar yağardı her gece... :d
Pazar yerleri tıklım tıklım dolu, herkes bir fikrin peşinde koşturmaktan yorulmuyor. Sevişmeye nasıl vakit ve enerji buluyorlar inanın anlamak mümkün değil.
Sayfa 76 - Edebi Şeyler
Dipnot
konuşmak istiyorum saatlerce. sanki şehirler boyu yürüyor da hiç yorulmuyor gibi. annemden, çocukluğumdan, toprağı evi olan sevdiklerimden, bir türlü barışamadığım kendimden bahsetmek istiyorum. nefes aldığım her an omuzlarımdaki yükün ağırlığı altında nasıl ezildiğimden şikâyet etmek istiyorum. dört duvarın arasında içimdeki boşluğa sıkışmış olmama ağlamak istiyorum. elim kalem tutmuyor artık. yüzüm aynaya dönmüyor. ve ben. ben sanki kayboluyorum. konuşmak isterken kısıyorum sesimi. o çocukluğumun titreyen ellerine uzanamıyorum. güzel olan ne varsa epey uzakta şimdi.
232 syf.
8/10 puan verdi
Gölgesizler... Gölgesiz değil miyiz aslında her birimiz? İzlerimizi bırakıyor olsak bile bir yerden sonra kaybolmuyor mu izlerimiz hayatın tasalı, tasasız kıvrımlarında? Kendinizi "Aslında var mı bu olan yoksa şimdi mi hayaldi bir önceki sayfa mı?" ikileminde bulacaksınız sıklıkla. Aslında bir var bir yok değil miyiz biz de çoğu
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 201512,6bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu klasik hakkında ne yazsam bilemiyorum. Zweig kalemini çok seviyorum ve her kitabı benim açımdan ayrı bir ders. Biliyorum ki bu kitabı da birçoğunuz okudu ama yine ufaktan konusuna değinmek istiyorum. Kitap otelde kalan müşterilerden birinin kaybolması ile başlıyor. Kaybolan kadının kocasına bıraktığı mektup her şeyi açığa çıkarıyor. Kadının kaybolmadığı hatta bir gençle kaçtığı anlaşılıyor. Kadın yaptığı ile herkesin diline düşüyor. Hatta herkes kötü sözlerle kadının arkasından atıp tutuyor. Ama olanlara tek bir kişi farklı açıdan bakıyor ve konuyu farklı bakış açısıyla yorulmuyor. Anlatıcı bu yorumu ile otelde yaşayan Mrs. C'nin dikkatini çekmeyi başarıyor. Mrs. C yıllarca kendine sakladığı sırrını anlatıcıya güvenip anlatıyor.  Mrs. C bu kişiye nasıl güveniyor? Kaçan kadını anlatıcı nasıl haklı buluyor?  Öğrenmek istediğiniz her şey bu kitapta. Ayrıca klasiklerin bu yönünü seviyorum, ufacık kitaplara dünyayı sığdırıyorlar.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,3bin okunma
🤶ANNE VE KAYNANA FARKI🤶 Yaşını başını almış iki eski arkadaş hanımefendi yolda karşılaşmışlar.Hal hatır sormuşlar.Sıra çocuklarına gelmiş.“Senin oğlan nasıl,evlendi mi?” diye sormuş biri, “Evlendi” demiş öteki,“evlendi ama ah,sorma,öyle bir gelin çıktı ki,felâket!.. “Sabahtan akşama çalışıyor,evde doğru dürüst yemek pişmiyor,yorgun olduğu zaman oğluma yemek pişirttiriyor.Bazen sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlıyor. Ne dikiş var, ne ütü. Bir kadın bulmuş, bütün işi ona yaptırtıyor. Evde prensesler gibi oturuyor, oğlum için özel hiçbir şey yapmıyor, çok üzgünüm, çok…” “Vah vah” demiş arkadaşı, “peki kızın nasıl, o da evlendi mi?”… “O da evlendi” demiş arkadaşı, “ama o çok mutlu, öyle iyi bir damadım var ki, kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor, çoğu akşam, yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor. İnanır mısın öyle iyi bir çocuk ki tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor, kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor, kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum, çok…
Resim