Bir günde doğacaksın... büyüyene kadar onca sene geçecek, ama bilemeyeceksin ki, ağaçtan mı?
topraktan mı? çimenden mi? yoksa bir nur'dan mı var edildiğini bulana kadar kaybolacaksın. Olup bitenden, yitip; gidenin, nereye gittiğini bulana kadar.. bulamayacaksın!
Sorgulamadan
Yargılamadan
Susarak kabulleneceksin ölümü...
Dur bakalım hele,
Büyüklerimiz 'Nasipten öte yol yok.' diyerek açık açık anlatmış durumu aslında .Evet öteye yol yoktu belki ama bizler, nasibe kadar giden yolu inşa etmeyi atlamişız.
Nasipten öteye yol yok demişler.!
Peki insan, nasibinden bir adım dahi öteye gidemeyeceğini bilmesine rağmen olan ve olmayanlara niye üzülüyor(uz)?
Var mı bilen?
İnsanın kendine ettiği bu eziyet niye?