Hayat dalgalı bir deniz.
Tutunmaya çalışıyoruz.
Dalgalar arasında küçük bir tekneyiz.
Gel gitler içindeyiz.
Sahile yakın duran güven içinde.
Her yer deniz.
En başta içimiz.
Kılavuzsuz, kaptansız ve pusulasız yol almak zor bu denizlerde.
Gittin mi gittin…
Rüzgâra, akıntıya kapılmak da var.
İçinin denizlerinden ne haber?
Dalgaları say say
Bir günde doğacaksın... büyüyene kadar onca sene geçecek, ama bilemeyeceksin ki, ağaçtan mı?
topraktan mı? çimenden mi? yoksa bir nur'dan mı var edildiğini bulana kadar kaybolacaksın. Olup bitenden, yitip; gidenin, nereye gittiğini bulana kadar.. bulamayacaksın!
Sorgulamadan
Yargılamadan
Susarak kabulleneceksin ölümü...
Dur bakalım hele,
Hayat dalgalı bir deniz.
Tutunmaya çalışıyoruz.
Dalgalar arasında küçük bir tekneyiz.
Gel gitler içindeyiz.
Sahile yakın duran güven içinde.
Her yer deniz.
En başta içimiz.
Kılavuzsuz, kaptansız ve pusulasız yol almak zor bu denizlerde.
#seldaileoku
#okudumbitti #kitapyorumu
Hayatın incittiği yerden sonra tekrar mutlu olabilir misiniz? Egemen ve Mina ile tanışalım ve bakalım onlar mutluluğu yakalabilmişler mi?
Egemen eşini iki yıl önce doğum sırasında kaybetmiş,üç çocuğu ve annesi ile yalnız kalmıştır.Eve gelen bakıcılar bir türlü uzun soluklu çalışamazlar.Tabi bunda 9 yaşındaki
Seçilecek eşin boyu posu yerinde, pek güzel vücutlu olması ömür boyu bir
mutluluğun müjdecisi değildir. Dilerim, benim öğütlerimi dinler de, kötü bir evlilik yapmaktan kaçınır.
Nasipten öteye yol yok demişler.!
Peki insan, nasibinden bir adım dahi öteye gidemeyeceğini bilmesine rağmen olan ve olmayanlara niye üzülüyor(uz)?
Var mı bilen?
İnsanın kendine ettiği bu eziyet niye?