MÜSEDDES (*) (Müseddes-i Na't-ı Şerif-i Nebevî) 1. Sultan-ı rûsül şâh-ı mümeccedsin Efendim Bî-çârelere devlet-i sermedsin Efendim
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Savaş ve Barış Mustafa Kemal Anlatıyor
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyor
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyor
ta alttaki başlıklar halinde
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün 1.Dünya Savaşı ve kurtuluş savaşı sürecini dile getiriyor. 448 Sayfadan oluşan kitap, şu bölümlerden oluşmakta. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'na Girişi ve Mustafa Kemal Çanakkale Savunmasında "Kaderin Seçtiği Kişi" Mustafa Kemal Yorgun Savaşçı 1. Dünya
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyor
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyorİlker Başbuğ · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202236 okunma
Reklam
NA'T-İ ŞERÎF-İ NÂBÎ TAHMÎS-İ RÛHÎ-İ SİVASÎ
5 Bu tuhfe na't-ı Rûhî ile dest-âvîzdir şâha Murâdın intisâb ise 'ulüvv-i rif'at-i câha Çerâg it cismini kandîl-manend ol nazar-gâha Mürâ'at-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha Metâf-ı kudsiyândır bûse-gâh-ı enbiyâdır bu
Sayfa 133Kitabı okudu
NA'T-İ ŞERÎF-İ NÂBÎ TAHMÎS-İ RÛHÎ-İ SİVASÎ
4 Şifâ-bahşende çeşm-i dü-cihâna kuhl-ı hâkidir Nihân hoş-bûy-ı 'anberde bu hâkin gerd-i pâkidir Bu bir gülşen-serâdır bâğ-ı Firdevs iştirâkidir Felekde mâh-ı nev bâbü's-selâmın sîne-çâkidir Bunun kandîlidir hûr matla'-ı nûr-ı ziyâdır bu
Sayfa 132Kitabı okudu
1. NA'T-İ ŞERÎF-İ NÂBÎ TAHMÎS-İ RÛHÎ-i SİVASÎ
3 Bu cây-ı ravza-ı cennetden olmuş tarh rif'atde Müşâbihdir bihişte müşg-i bûy-ı pak-tıynetde Çün oldı ins ü cinnin melce'i zû-şân u şöhretde Habîb-i Kibriyânın hâbgâhıdır faziletde Tefevvuk-kerde-i 'arş-ı Cenâb-ı Kibriyâdır bu
Sayfa 132Kitabı okudu
1. NA'T-İ ŞERÎF-İ NÂBÎ TAHMÎS-İ RÛHÎ-i SİVASÎ
2 Bu 'anber bûy-ı hâkin şerhlne 'aâciz kamu 'âkıl Nice fâzıllar almış bûyın olmuş rahmete vâsıl Şu'â-ı âfîtâb olmak ne haddi var ana kâbil Bu hâkin pertevinden oldı deycûr-ı 'adem zâ'il 'Amâdan açdı mevcûdât çeşmin tûtiyâdır bu
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
1. NA'T-İ ŞERÎF-İ NÂBÎ TAHMÎS-İ RÛHÎ-i SİVASÎ
1 Şefâ'at-bâr-gâh-ı mesned-i şer'-i 'alâdır bu Ferah-bahşâ huceste kıble-i hâcet-revâdır bu Gürûh-ı enbiyâya âsitân-ı mültecâdır bu Sakın terk-i edebden kûy-ı maḥbûb-ı Hudâdır bu Nazar-gâh-ı İlâhîdir makâm-ı Mustafâ' dır bu
Sayfa 132Kitabı okudu
NA'T-İ ŞERÎF-İ TEŞEKKÜRÎ
1 Ki sensin Hazret-i Hak nâzenîni yâ Resûlallâh Kim oldun bezm-i lâhûtun yakîni yâ Resûlallâh 2 Senin teşrîfine bu mümkinât bunca mahlûkı Yaratdı nüh-kıbâbı hem zemîni yâ Resûlallâh 3 Melâ'ikden nice bin hıdmetine eyledi me'mûr Kodı vahyin içün peyk-i emîni yâ Resûlallâh 4 Yeter bu şâh-ı mürsel oldıgın i'caz 'âlemde
Sayfa 100Kitabı okudu
Na't-ı Şerîf
Şerefine "Levlak" nidası, değerine " Taha ile Yasin" sureleri yeter.
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
Na't-ı Şerîf
Hudânın en büyük ihsânı sensin yâ Resûlallâh Benim her derdimin dermânı sensin yâ Resûlallâh Cihân medhûş-ı hayretdir zuhûr-ı mu'cizâtından Tarîkat ehlinin bürhânı sensin yâ Resûlallâh
“Ahmed-i Sâlis”, "Sultan Ahmed Han-ı Sâlis” olarak da bilinir. (...) IV. Mehmed ile Rabiâ Gülnûş Emetullah'un oğludur. II. Mustafa'yla öz kardeşti. İstanbul dışında doğmuş, Edirne Vak'ası'nda Edirne'de tahta çıkmış, Patrona Halil Ayaklanması'nda tahttan indirilmiştir. Padişahlığının 1718-1730 arasındaki dönemine
Sayfa 351 - 23- Sultan III. AhmedKitabı okudu
“Arap İsyanı” na bağlı güçler için Eşrefʼin ele geçirilmesi bir kutlama sebebiydi. 19 Ocak 1917'de, T. E. Lawrence aralarında Emir Faysalʼın da bulunduğu Araplardan oluşan büyük bir grupla birlikte yolculuk ediyordu. Akşam yemeğinin ardından yaşanan bir kargaşa dikkatini çekti. Soluğu kesilmiş bir köle çadırın içinden kafasını uzatarak, “Haber var! Haber var! Şerif Bey yakalandı,” diye haykırdı . Faysal ayağa fırlayıp gürültü arasında bana, “Abdullah, Eşref Bey'i ele geçirmiş!” diye bağırırken gözleri neşeyle büyümüş, ışık saçıyordu. Hadisenin ne kadar büyük ve iyi olduğunu o zaman anladım.
Timaş
Resim