İnsanların ruhlarının çevresinde, tehlikeli cisimlerin girmesini önlemek için kalın bir kabuk vardı. Fakat insanlar, bu kabuğun kısıtlayıcılığından ötürü, ancak kabuğun hacmi kadar gelişebiliyor, daha öteye geçemiyorlardı. Bu yüzden de o kabuğu kırıp zarar görmeye açık bir hassaslık içinde çırılçıplak tüm risklere direnmeleri, böylelikle yeni ve daha büyük bir kabuğun çevrelerine örülmesini beklemeleri gerekiyordu.