Retro filan da yok noldu bana bak dün iyiydim ben mesela. Nazar mı alıyorum ne, hoş nazarlık durumum da yok da... neyse...
“Kim bir düğüm atar ve ona üfürürse sihir yapmış olur. Kim de sihir yaparsa şirke düşer. KİM FAYDA UMARAK hayvan tırnağı, nazarlık gibi câhiliye âdetlerinden bir şeyi herhangi bir yere asarsa, o astığı şeye havâle edilir. Yani Allah’ın yardımından mahrûm bırakılır.” (Nesâî, Tahrîmü’d-Dem 19/4076)
Reklam
nazarlık bir durumum yok ama nazardan çok korkuyorum çok ama anlatamam
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur: “Kim bir düğüm atar ve ona üfürürse sihir yapmış olur. Kim de sihir yaparsa şirke düşer. Kim fayda umarak hayvan tırnağı, nazarlık gibi câhiliye âdetlerinden bir şeyi herhangi bir yere asarsa, o astığı şeye havâle edilir. Yani Allah’ın yardımından mahrûm bırakılır.”[1] (Nesâî, Tahrîmü’d-Dem 19/4076) [1] Hadis-i şerifte, fayda temin etmesi veya zararları defetmesi umularak boyna veya herhangi bir yere, câhiliye devrine âit muska, nazarlık, hayvan tırnağı ve kemiği gibi şeylerin asılması yasaklanmaktadır. Böyle şeyler yapanları Allah, o güvendikleri şeylere havâle eder, yardım ve rahmetinden mahrum bırakır. Kur’ân’dan ve ilâhî isimlerden yazıp teberrüken asmak ise, bu hükmün hâricinde tutulmuş ve câiz görülmüştür. Nitekim Abdullah bin Amr (r.a.) küçük çocuklara böyle şeyler takardı. Bunların bir fayda celbedip zararı defedeceğine inanmak ise yine doğru görülmemiştir. Zira şifayı veren ve kötülükleri defeden ancak Allah Teâlâ’dır. (Hâşiyetü’s-Sindî ale’n-Nesâî, Haleb, 1986, VII, 112)
Ahmed Arif'ten Üç Şiir.... I. Bir Akşam Üstüdür Bir akşam üstüdür şarabî
“Kim, (kendisine fayda verdiğine veya kendisinden zararı engellediğine inanarak muska, nazarlık ve buna benzer) bir şey takarsa, Allah onu o taktığı şeyle baş başa bırakır!” (Hz. Muhammed sav)
Reklam
Beni adımla çağır. Adımı adının yanına nazarlık yap. Korusun seni kötülüklerden Sonra gözlerime bak, Ve adımı bir daha söyle.
Nereden aklıma geldi ne alaka bilmiyom, öyle günlük bilgi dozu olsun:
Fatma, kocası Hz. Ali’yi görünce o sırada pişirmekte olduğu helvaya şaşkınlıkla elini daldırır ve karıştırmaya başlar. Kocası, durumu fark edince Fatma’nın elini tencereden çıkartır. Fatma’nın eli, yüzyıllardır sahiplerine şans getirdiğine ve onlara sabır ve sadakat erdemleri verdiğine inanılan bir tılsım haline gelir. Bu nesne genellikle
Bazen nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum ve yanımdaki insanları kendime Ay kadar uzak hissediyorum. Ben samimiyet istiyorum. Bunun haricinde hiç kimseden hiç bir zaman bir beklenti içinde olmadım. İnsanların ikinci bir yüzünü görünce üzülüyorum. Oysa hayatımda yer almak için kimsenin ne ikinci bir yüze, ne olmadığı gibi biri gözükmesine, ne de hissetmediği halde yüzüme parlatılmış sözler söylemesine hiç gerek yok. Sonrasında mutsuzluğum dünyanın öbür bir ucuna yol alacak kadar çok üzülüyorum. Üzülmek; ne olursa olsun bir türlü alışamıyorum. Ben herkesi olduğu gibi kabullendim ve beni de olduğum gibi kabul etmelerini bekledim. Çünkü ben sevdiklerimin ne kusursuz olmalarını, ne de sütten çıkma ak kaşık olmalarını bekledim. Hem kusuru güzel bulduğum anlar bile oldu sevdiğim insanlarda; "nazarlık" gibi mesela. Ama değer verdiğim insanların benim gibi düşünüp, hissetmediğini gördüğüm zaman canım acıyor. Sonra işin yoksa üfle dur, bir türlü geçmiyor.
Gönülden işitince hasretin makamını Her kula nasip olmaz muhabbet ikramını ****** Sükut emzademdir beni nerde bulsa tanır Yıllar yıllar ağaran saçlarımda paslanır ****** Bir bebek yüzünde hayatın taptaze rengi Arda kalan mezarlıkta taşların ahengi
Reklam
Gözlerin küçük kahverengi Nazarlık yerine gözlük takarsın Yanaklarını seveyim Yanakların Öpücükleri utandırıyor Ellerini tuttuğumda ruhuna dokunurum Dokunurum eski anılara Avuç içlerinde ilk bisikletinin direksiyon izleri. Nasılda sıkı kavramışsin yarı tutan frenlerini. Baş parmağınla çaldığın zilin hâlâ kulaklarımda Keşke zili çaldığın çocuk
Nazarlık diye mehtabı zülfüne Taksam da şama tattırsam hasreti Erenler nişanı gönül mülküne Satsam da bine tattırsam hasreti ****** Mihrimah siretinden ilmek ilmek Yalnız ölüm değil dizden çözülmek Bunca aklı çekip delirip gülmek Atsam da bine tattırsam hasreti ****** Pinhanım sadakat zırhına bürün Her cihette yalnız ruhuma görün Köleden sultan ve esirden hürün Satsam da bine tattırsam hasreti ****** Her ahengi mesut hasret nimetim Cümleye gıbta bu zülküf ziynetim Şu cihanda memnu bülbül kesretim Atsam da bine tattırsam hasreti
Osman Baltacı
Osman Baltacı
119 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.