Sakin bir köşeye çekilmiş, elimizde farklı dünyalara kapı aralayan kitabımız, tüm dünyevî seslerden uzaklaşmış yalnızca kendimizi okuduğumuz sayfalara adayacağımız cıvıl cıvıl güneşli bir gün olsun☀️
Yine bir Ahmet Ümit kitabı değerlendirmesi ile karşınızdayım. Bu sefer farklı bir yazın anlayışı ile kaleme alınmış bir eser inceliyoruz. Diğer Ümit eserlerine göre başka bir hava aldım bu kitaptan, anlatımı diğerleri kadar gizemli değildi bence. Öykü türünde yazılmış olmasından ötürü anlatılan hikâyeler hemen bitiyor ve katili bulmanız oldukça kolaylaşıyor. Her birinin olay örgüsü ilgi çekici olduğunu söyleyebiliriz ancak biraz daha uzun tutulmalarını isterdim.
Başkomiser Nevzat kitaplarını sıralamasız bir şekilde okumamdan kaynaklı bu eseri diğerlerine nazaran daha düşük bulmuş olabilirim. Yine de bu Ahmet Ümit'in ülkemizdeki en iyi polisiyecilerden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. (Hatta öznel bir yargı olaraktan yazarın, bu türün en iyisi olduğunu düşünüyorum.)
Ne yazsa okurum dediğim bir yazar olması sebebiyle her kitabını ilgiyle okuyup inceleme altına almaya bayılıyorum.