En kötü günümüzde bile, bizleri güldürmek için çabalayan, yaşama iştahını yitirmemiş birileri halen var.Düşünün: Bu büyülü gerçeğin ta kendisi.
Sayfa 196Kitabı okudu
Bizler içsavaşları sürdüğü için sokaklarında bombaların patlamasını "doğal" bulduğumuz Suriye'ye ve Irak'a nasıl bakıyorsak... Dünya halkı da Türkiye'ye, Türkiye halkının Suriye'ye ve Irak'a baktığı gibi bakıyor olamaz mı? Bu bakışın deşişmesini beklemek için öncelikle kendi bakış açimızı değistirmemiz gerekmiyor mu?
Sayfa 188Kitabı okudu
"İnsan gökyüzüne bakarken, yıldızları memleketi olarak görebilir."
Sayfa 171Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Çevrendeki tüm insanlarla kardeş gibi yaşayabileceğini sana hatırlatabilecek tüm değerlerin, sana bedel ödetir gibi, sana sanki yanlış biri olduğunu hissettir gibi karşına dikilmiş; her biri tersyüz edilip birer çelişkiye dönüştürülmüş...
Sayfa 155Kitabı okudu
Peki ya topuklu ayakkabıyı sadece kadınlar mı giyer? 16. yüzyılda, dünya henüz topuklu ayakkabı nedir bilmezken, at binen İranlı erkek askerler topuklu ayakkabı giydi: İran Şahı Abbas, en büyük rakibi Osmanlı İmparatorluğu'nu alt edebilmek için Avrupa ile yakın işler kurmuştu ve Batı dünyası, 1599 yılında Şah Abbas'ın İran'dan Avrupa'ya gönderdiği diplomatik bir heyet sayesinde, topuklu ayakkabıyla ilk kez tanışmış oldu... Ya sonra, Fransa Kralı 14. Louis ve İngiltere kralı 2. Charles bile topuklu ayakkabıya terfi etti... Ardından, topuklu ayakkabı modası, kadınlara sirayet etti...
Sayfa 148Kitabı okudu
Çok sevip de hiçbir zaman geri döndüremeyeceklerinin en kötü tarafı, onları her hatırladığında, seni tekrar tekrar terk etmeleridir aniden.
Sayfa 146Kitabı okudu
Fuzuli gibi sevilmektense sevmeyi tercih edersin; çünkü " sevildiğinden asla emin olamazsın"
Sayfa 145Kitabı okudu
Bir insanın kendisine yardım eden, kalbini açan, emeğini ve vaktini paylaşan bir başkasını -pençelere değil de iyi niyete ve ilgiye maruz kalmasından ötürü- sömürmeye cüret etmesine tahammülüm yok.
Sayfa 123Kitabı okudu
"Kadınlar böyle yaparsa, erkekler de şöyle yapar." gibi zırvalar da gram umurumda değil... Her insanın parmak izi bile birbirinden farklı...
Sayfa 122Kitabı okudu
Otlara çıplak ayakla basmak bile bazı insanlardan çok daha iyi gelebilir.
Sayfa 122Kitabı okudu
"Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz." buyurmuş Freud. Ne haklı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Çünkü... Bu büyük mü büyük şehirlerde... Makinelerin, insanların uzantısı olacağı yerde; insanların, makinelerin uzantısı haline geldiği bu dev akıl hastanelerinde, vicdanen ve ruhen hayatta kalmanın yollarını arayanlar, sadece bedenen hayatta kalmaya çalışanların vicdanlarına mahkum yaşayamazlar.
Sayfa 121Kitabı okudu
İnsanlar iyi gün dostlarına itibar etmezler ama iyi gün dostu aslında ne mühimdir: Cenazelerde herkes ağlar ama yüzün bir gülerken, gülüşünü bir buçuk yapacak insanlara her zaman ihtiyaç duymaz mısın?
Sayfa 117Kitabı okudu
Hiroşima'ya atom bombasını bırakmış savaş pilotu bile olsan, her daim yanı da olmaya hazır insanlar vardır.Onlar, sana sahip oldukları için seni sevenler değil; seni sevdikleri için sana sahip çıkanlardır.
Sayfa 116Kitabı okudu
Yaşam tarzını ve egosunu birbirine dayatmadan birbirini dinlemek isteyen insanlar mümkün olunca; beklentisi olmadan özür diliyenlerimiz de olurdu, özür beklemeden affedenlerimiz de.
Sayfa 114Kitabı okudu