Günaydın
Yılın ilk kitabi ilk polisiyesi sevgili 
Ahmet Ümit kitabi olan 
Kayıp Tanrılar Ülkesi ile geldim..
Özetle, Berlin'deyiz. Cinayet masasının cevval başkomiseri Yıldız Karasu ve yardımcısı Tobias Becker işgal evlerinin bulunduğu muhitte genç bir Türk ressamın öldürülmesi üzere dosyayı alırlar. Ve Türk ressam kendi yaptığı Zeus resminin önünde kalbi çıkarılarak infaz edilmiştir. Hemen soruşturmada maktulün ailesinden başlayan ekip, yıllar önce Almanya'ya işçi olarak gelen ailenin arkeoloji ile olan bağlantısı, akrabaları ile olan geçmişe dayalı husumetlerinin yanı sıra Neo Nazi düşüncelere saplantılı kalmış komşularla yaşanan kavgalardan da haberdar olur. Soruşturma geniş çaplı Nazizm düşüncesinin hortladığı etrafında dönerken Türkiye den Almayan a göç etmiş olan işçilerinin durumu, ırkçılık, 80 darbesi dönem mağdurları, ve elbette Dünyanın 8. harikası sayılan Zeus Altarının Almanya'ya satılmasının da altı çizilmişti.
Mitolojiden hiç anlamadığımın, hatta o türde kitaplar okuyamadığımı sürekli söylemem e rağmen özellikle ara ara mitolojik dönem hikayelerinin olduğu sayfalar çok ilgimi çekti, hatta keyif bile aldım..
Ve itiraf edeyim. Katili bu sefer bilemedim
Kitabın Berlin'den Türkiye'ye uzanan kısmında elbette ki Başkomiserimiz Nevzat beye bir selam verdik...Çok iyiydi, Alt zemini, vermek istediği mesajlar ve kurgusu çok sağlam tutulmuş bir eserdi. İstanbul hatırası kitabından sonra beni en etkileyen kitabı oldu
Tavsiyemdir mutlaka!!
