Kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına
karanlığına boş bir dolabın
omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine
uyusam gölgesinde bir haftalığına.
Nazım Hikmetin bu eseri biraz zor geldi bana. İçinde toplu şiirleri var. İnsanlarımızın manzaralarını güzel şekilde okuyoruz. Siyasetten aşka, aşktan nice şeylere.
-İnsansız batan bir gemi gibi korkunç yalnızlığını taşıyarak her gün biraz daha indi dibe.
-Ve bir damla yaş aktı
sol yanağından...
-"İbret al, deli gönlüm, demir sandıkta saklansan bulur seni, ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm..."
Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar okuyorum.
Kitaplar akıllı kitaplar aptal,
kitaplar büyük kitaplar çocuk,
kitaplar en uzak, en güzel yolculuk,
fakat kısır fakat sensiz.
Sana dehşetli ihtiyacım var.
Bugünlerde çıksan ban ne büyük iyilik edersin.
Hiç bu kadar yapayalnız kalmamıştım.
"Ya annen, ağabeyin, yengen?" deme.
Annem: kederim,
yalnızlığım ötekiler.