“Bizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? Asansöre sığmaz tabut, Merdivenler daracık” Nazım Hikmet neznin de yitirdiğimiz tüm değerlerin anılarına saygı ile Haziran'ın yükü ağır olur.. 1. Orhan Kemal – 2 Haziran 1970 2. Ahmed Arif – 2 Haziran 1991 3. Nazım Hikmet – 3 Haziran 1963 4. Ahmet Haşim – 4 Haziran 1933 5. Cahit Zarifoğlu – 7 Haziran 1987 6. Cemil Meriç – 13 Haziran 1987 7. Peyami Safa – 15 Haziran 1961 8. Hasan İzzettin Dinamo – 20 Haziran 1989 9. Ahmet Muhip Dıranas – 27 Haziran 1980
Ölümünün 52. yılında büyük usta Nazım Hikmet'i saygı ve hasretle anıyoruz. -Nâzım Hikmet Ran (17 Ocak 1902 – 3 Haziran 1963), ya da kısaca Nâzım Hikmet, Türk şair, oyun yazarı, romancı ve anı yazarı. "Romantik komünist" ve "romantik devrimci"olarak tanımlanır. Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanmıştır. İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir. Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nâzım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı; ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal edildi. Mezarı Moskova'da bulunmaktadır.
Reklam
Ahmed Arif (2 Haziran 1991) Orhan Kemal (2 Haziran 1970) Nazım Hikmet (3 Haziran 1963) Haziran ne çok şey almış bizden.Ruhları şad olsun.
Nazım Hikmet
Bu günler belki gelirim sana. Konuşmak için değil, sadece yüzüne bakmak için. Belki senin yüzünde bulurum aradığımı. Bütün gördüğüm yüzler lakayt, hissiz. Senin yüzün nasıl? |Nazım Hikmet (15 Ocak 1902 - 3 Haziran 1963)
Nazım Hikmet
Ve dövüşebilirim. doğru bulduğum, haklı bulduğum güzel bulduğum her şey ve herkes için. Yaşım başım buna engel değil... |Nazım Hikmet (15 Ocak 1902 - 3 Haziran 1963)
Nâzım HİKMET RAN (15 Ocak 1902 - 3 Haziran 1963 ) "Nazım Hikmet’i anlatmak için ne söylersek söyleyelim onun eşsiz edebiyatını, kişiliğini vurgulamakta yetersiz kalacaktır. Zira kendisi normal, sıradan bir insanın sayfalarca yazsa da anlatamayacağı şeyleri tek bir cümleyle anlatabilen büyük bir şairdir. bugün dünya çapında tanınan, eserleri onlarca dile çevrilen Nazım Hikmet, ne yazık ki pek çok değerimizle aynı akıbete uğramıştır. Yaşarken, hak ettiği değeri görmediği gibi ömrü memleket hapishanelerinde, mahkemelerde geçmiş, sürgün edilmiş, memleketinden kovulmuş, yetmemiş vatan hainliğiyle suçlanmış, vatandaşlıktan atılmış, anarşist, komünist, isyancı olarak nitelendirilmiştir. Hep o özlemini ve hasretini çektiği bir köyde çınar ağacının dibine gömülmeyi hayal ederek ölmüş yaban topraklara gömülmüştür" "Bir insan düşünelim ki, Yaşadığı ömrü kısa, yaşatılan ömrü uzun olsun. Onun yazdığı şiirlerden korkanlar tarihin karanlık sayfalarına gömülürken o, adı her geçtiğinde yeniden doğsun yeniden dirilsin. Ülkemiz tüm renkleri ile değerleriyle güzel. Renkleri azalttığımızda tatsız tuzsuz bir vatan olur. Bu coğrafyayı vatan kabul eden herkes değerlidir. Bizi birbirimize bağlayan ortak değerlerimizdir; vatan gibi, bayrak gibi, Atatürk gibi, Cumhuriyet gibi ve Nazım gibi" Eşsiz şair, yürek işçisi, Nazım HİKMET’in aziz hatırasına en derin saygılarımızla, rahmet ve minnetle anıyoruz... Ben, bir insan, ben, Türk şairi komünist Nâzım Hikmet ben, tepeden tırnağa iman, tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret ben...
Reklam
Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin. Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat. Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. Bir değil,
Nazım Hikmet 116.Yaşında... (15 Ocak 1902 Selanik – 3 Haziran 1963 Moskova)
OTOBİYOGRAFİ 1902'de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevmem üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu ve on dördümden beri şairlik ederim kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
11 Eylül 1961 - Doğu BerlinKitabı okuyacak
Nazım Hikmet
Cenaze Merasimim Bizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? Asansöre sığmaz tabut, merdivenler daracık Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,
3 Haziran 1963. Duyuyorum ki Nâzım Hikmet ölmüş. Bir sanatçı için, böyle bir haberi soğukkanlılıkla karşılamak olanaksız! "Hava leylâk / ve tomurcuk kokuyor / uy anam anam / haziranda ölmek zor" dizeleri dökülüyor dudaklarımdan. 2 Haziran 1970... Duyuyorum ki Orhan Kemal ölmüş. Yine ayı dizeler, yine kendiliğinden... 1976'lara değin, bu türden acılarla doldum; dizeler beni bir kitaba zorluyordu. İşte, 'Haziranda Ölmek Zor' böyle oluştu.
Sayfa 9 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Nazım Hikmet - 3 Haziran 1963
Karıma Mektup (11.11.1933 / Bursa Hapishane) Bir tanem!  Son mektubunda:  "Başım sızlıyor yüreğim sersem!" diyorsun.  "Seni asarlarsa seni kaybedersem;" diyorsun;  "yaşıyamam!" Yaşarsın karıcığım,  kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda; yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı  en fazla bir yıl
Sayfa 33 - Yapı Kredi Yayınları , Ocak 2017 31. BaskıKitabı okudu
Memleketim memleketim memleketim... diye diye 3 Haziran 1963'te memleketine hasret hayata gözlerini kapatan Nazım Hikmet RAN ' ı saygıyla anıyorum. Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım...
293 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.