Nazım Hikmet denilince fazla söze gerek yok. En güzel şiirleri bir kitapta toplanmış ve bize sunulmuş. İlk şiirini 15 yaşında yazmış, hayata mavi gözlerini yumasıya dek yazmaya devam etmiş. Başına gelen her olayı şiire en güzel şekilde dökmüş bir şair, minnacık bir kadından tut da bacağının siyatik ağrısına kadar. Gittiği, kaçtığı, bulunduğu her şehirden her yerden memleketine şiirler yazmış bir şairimiz. Bazı şiirlerinin anlamları o kadar derin ki mısralarda kaybolmamak elde değil. Nazım’ın sözlerinde, şiirlerinde, dizelerinde sadece aşk yok. Emperyalizme karşı mücadele, özgürlük ve eşitlik de var.
.
Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
yıldızlar da çiselemeli,
incecikten bir yağmurla karışarak.
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan.
Kurtuluş savaşı yıllarında İstanbul gençliğini milli mücadele'ye çağıran bir şiir yazma görevi verilir kendisine. İlk buluşmasında Mustafa kemal'den su tavsiyeyi alır Nâzım:
"Bazı genç şairler modern olsun diye mevzusuz şiir yazmak yoluna sapiyorlar. Size tavsiye ederim gayeli şiirler yazınız. Demiştir. Ve Nazım Hikmet Atamizin bu tavsiyesini ömrünün sonuna kadar dinlemistir. Ve hepimize gayeli, anlamli şiirler bırakmıştır. Ama ne yazikki çoğu insan gibi değeri ülkemizde sonradan anlaşılmıştır bazı kesimlerce hala anlaşılmamaktadır..
Bu kitabın Ayrıntı yayınlarından çıkan yeni baskısını okudum.özenli,güzel bir çalışma.Hapishanede yaşadıklarının anlatıldığı İlk bölümün ikinci şiiri hepimizin bildiği Bekle Bizi istanbul .İkinci bölümde iki perdelik oyunlarındaki türkülerden seçmeler var.Sonunda da Ataol Behramoğlu'nun yazarla söyleşisi yeralıyor.Hep romanıyla tanıdığım yazarı bir de böyle okumak çok iyi oldu.İlk bölümde sadece yazarın hapishane günlerini okumuyor,Türkiye'nin yakın geleceğinde yaşanılan haksızlıkları bir kere daha hatırlıyorsunuz. Şiirler yer yer Nazım Hikmet, Ahmed Arif şiirlerini andırsa da kendine özgü tarzını da koruyor.İkinci bölümdeki türküler yergi dolu hem acıtan hem gülümseten türküler.Vedat Türkali'yi sadece romanlarından değil birey olarak tanımak adına iyi bir başlangıç kitabı.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bu kitapta yer alan şiirleri ilk kez Genco Erkal ve Tülay Günal'ın "Yaşamaya Dair" adlı performaslarında Genco Erkal'ın kendi sesinden canlı dinledim ve gerçekten büyülendim. Daha önce izlediğim, okuduğum ya da dinlediğim hiçbir şeyden bu denli etkilendiğimi hatırlamıyorum. Yaşam kokan, insan kokan şiirler var bu kitapta; her biri içlerinde yoğun, samimi duygular barındırıyorlar. Özellikle "Yaşamaya Dair", "Ben İçeri Düştüğümden Beri", "Masalların Masalı", "Kız Çocuğu", "Memleketimden İnsan Manzaraları", "Karıma Mektup" ve "Karlı Kayın Ormanı" adlı şiirler en beğendiklerim oldu.
Kitap, Nazım Hikmet'in sağlığında yayımlamadığı ve dergilerde yayımlayıp kitaplarına almadığı eski ve yeni biçimli şiirlerden oluşuyor.
Nazım Hikmet sevenleri ve takipçileri için okunması gereken bir kitap; ancak güzel/iyi şiir okumak amacınızsa zaman kaybı olur, ki zaten büyük ihtimalle yarım bırakırsınız. Çünkü, şiirler Nazım Hikmet'in çocukluk ve gençlik yıllarının ürünleri ve de alışılmış Nazım Hikmet üslubunun dışında o dönemin tarihsel ve şiirsel havasıyla yazılmış şiirlerdir.
Elbette ki gerçek bir şiir okuruna katacağı çok şey olacaktır.
Bir Yeryüzü Tanığı
İlhan Berk bir şiir tutkunudur. Onun için her şey şiire dönüştürülebilir Otlar, ağaçlar, ev, oda, balkon, sokak, kent, yaşam... Hepsi şiir için vardır düşüncesinde bir şair. 90 yıllık yaşamını şiirle, doğayla içiçe geçirmiş bir İlhan Berk okuyoruz kısacık kitapta.
Bu kitapta şairin Güven Turan tarafından hazırlanmış şiirlerini okudum. Kitabın
