“Ankara'ya. İki yıl önce bir sabah dükkânına şöyle bir levha astı: «Muhterem sükkânı belde, haksızlığı kahre bir berki belâdır hâmem elde, bî-kayd ü telâş güzar etme bu yerden. Bir gün lâzım olur, defterine yaz: Mal müdürü hakkında vuku bulacak şikâyetlerden arzuhal ücreti ve pul parası alınmaz.”