O şimdi ne yapıyor, şu anda, şimdi, şimdi? Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor. Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir , – her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren sevgili, canımın içi ayaklar!.. – Ve ne düşünüyor beni mi? Yoksa ne bileyim fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi? Yahut, insanların çoğunun neden böyle bedbaht olduğunu mu? O şimdi ne düşünüyor, şu anda, şimdi, şimdi? Henüz Vakit Varken Gülüm, Nazım Hikmet Ran
Erkek kadına dedi ki: — Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya çıldırasıya... Nazım Hikmet Ran Henüz Vakit Varken Gülüm, Nazım Hikmet Ran
Reklam
Sende ben, imkansızlığı seviyorum, Fakat asla ümitsizliği değil... Henüz Vakit Varken Gülüm, Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran, Henüz Vakit Varken Gülüm
"Seni böyle uzak, seni dumanlı eğri bir aynadan seyreder gibi kafamın içinde duymak..."
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak, bu kadar mavi, bu kadar geniş olduğuna şaşarak, kımıldamadan durdum. Nazım Hikmet Ran, Henüz Vakit Varken Gülüm
Henüz vakit varken, gülüm, Yüreğim dalındayken henüz, Ben bir gece, Şu Mayıs gecelerinden biri Volter rıhtımında dayayıp seni duvara Öpmeliyim ağzından... Sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a çiçeğini seyretmeliyiz onun, Birden bana sarılmalısın, gülüm, Korkudan, hayretten, sevinçten Ve de sessiz sessiz ağlamalısın, Yıldızlar da çiselemeli, Încecikten bir yağmurla karışarak...
Reklam
80 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.