TÜRK KÖYLÜSÜ
Topraktan öğrenip
kitapsız bilendir,
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Ferhad'dır,
Bayburtlu Zihni gibi gülendir.
Kerem'dir,
Yol görünür onun garip serine, analar, babalar umudu keser. Kahbe felek ona eder oyunu. Çarşambayı sel alır,
Yine birdenbire Yunus Emre geldi aklıma.
Başka türlü anlıyorum ben Yunus'u :
Bence onda bütün bir devir dile gelmiş Türk köylüsü :
öte dünyaya dair değil,
bu dünyaya dair kaygılarıyla...
Topraktan öğrenip
kitapsız bilendir,
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu Zihni gibi gülendir. Ferhad'dır,
Kerem'dir,
ve Keloğlandır.
Yol görünür onun garip serine,
analar, babalar umudu keser.
Kahbe felek ona eder oyunu.
Çarşambayı sel alır,
bir yâr sever
el alır,
kanadı kırılır
çöllerde kalır,
ölmeden mezara koyarlar onu.
O, “Yunusu biçâredir,”
baştan ayağa yâredir,”
ağu içer su yerine.
Topraktan öğrenip
kitapsız bilendir.
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu Zihni gibi gülendir.
Ferhad'dır
Kerem'dir
ve Keloğlan'dır.
Yol görünür onun garip serine,
analar, babalar umudu keser,
kahbe felek ona eder oyunu.
Çarşambayı sel alır,
bir yâr sever
el alır,
kanadı kırılır
çöllerde kalır,
ölmeden mezara koyarlar onu.
O, «Yûnusû biçâredir
baştan ayağa yâredir,»