"Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani..."(s. 248)
Vasiyet etti Nâzım usta. Tek isteği vatan topraklarında ölmekti. Ama gel gör ki, vatan toprağında bile yatmasını çok gördüler. Çok sevdiği
Takvimler 2 Haziran 1963'ü gösterdiğinde,
Yani 61 yıl önce bugün, gece yarısına yakın Nazım Hikmet ile Vera, her pazar günü yaptıkları gibi klasik türk kahvelerini içerler karşılıklı.
Nazım o gün biraz durgundur, Vera'ya:
“Kalk Veracığım, kalk da parka gidelim,
Kestane ağaçlarının altında otururuz.
Baştan aşağı çiçek
"Siz bana iyisi mi
Nâzım'dan şiirler okuyun."
Bu güzelim kitabı çok çok değerli ve kıymetli bir arkadaşım üstüne " Nazım'ı seversin biliyorum, iyisi sen Nazım'dan şiirler oku , sonra sevdiklerini ben sana okuyayım." notunu yazıp bana hediye etmesiyle kitabı okudum. Benim için özellikle üstündeki notla çok değerli ve güzel
"senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım Piraye”
bu söz Nazım Hikmet'in Piraye'ye mektubundan bir alıntı.
Ama gerçek şu ki; Yapı Kredi'nin 'Nazım ve Vera’ adlı yaptığı sergide Nazım'ın kol saatinde 'Vera’ yazmaktaydı ve 'Piraye’ den iz yoktu.
#spoiler#
Nazım Veraya rastladıgında. .
_Doktor ,dedi ..sen ne diyorsun ?
_Aşk olmazsa on yıl, aşk' varsa üç yıl.
O duymak istediğini duymuştu ..bir gece ayağında terlikleri ,üstünde pijamasiyla arkadaşıma gidiyorum diye evden çıktı ..herkes onun Vera'ya gittiğini biliyordu. .
"Nazım üç yıl dört gün yaşadı "
Keşke Nazım olsaydım.