(...) bir meseleyi gözardı etmek, ondan kaçınmak demek değildir. (Nazizim Almanya'da gelişirken başını öbür tarafa çeviren insanların sırtında gelmiştir Hitler) Ahlaki bir meseleyle ilgilenmediğinizde bile, bir tercih yaparız.
Aristokrasi bir değerdir , Nazizim ise bir güç .
Reklam
Ve hiçbir şey yaşanmamış gibi tüm ülkeler hâlâ kapitalizmle yönetiliyor.
Hristiyanlık ve Nazizim gibi bazı dinler, milyonlarca insanı sadece nefret yüzünden öldürdüler, kapitalizmse milyonlarca insanı açgözlülükle karışık umursamazlıkla öldürdü.
Sayfa 328Kitabı okudu
Hristiyanlık ve Nazizim gibi bazı dinler, milyonlarca insanı sadece nefret yüzünden öldürdüler, kapitalizmse milyonlarca insanı açgözlülükle karışık umursamazlıkla öldürdü.
Sayfa 328Kitabı okudu
Bir İngiliz komünistin veya Yoldaş’ın İngiltere ve Almanya arasındaki savaş konusunda takılmak zorunda kaldığı birbiriyle tamamen uyumsuz tutumları ele alalım örneğin. Eylül 1939’dan önceki yıllarda “ Nazizim” dehşetleri konusunda aralıksız endişelenmesi ve yazdığı her şeyi evirip çevirip hitler hakkında bir kınamaya dönüştürmesi gerekiyordu: Eylül 1939’dan sonra, 20 ay boyunca, Almanya’nın ona yapılanlar karşısında suç işlemiş sayılmayacağına inanmak zorundaydı ve *nazi* sözcüğü en azından basılı yayınlarda sözcük dağarcığından çıkmalıydı 22 Haziran 1941 sabahı saat 8:00 haberlerini duyar duymaz nazizmin Dünya’nın gördüğü en büyük kötülük olduğuna yeniden inanmak zorundaydı bu tür değişiklikler yapmak bir siyasetçi için kolaydır fakat bir yazar için durum biraz daha farklıdır
"Almanya halkının Nazizim gibi sapkın bir felsefeye inanması ve bu felsefe için ölmesinin arkasında yatan isim de Joseph Goebbels'tir..."
Reklam
“General de Gaulle’ ün sesinden Fransızlar Nazizim’ e diktatörlüğe, ırkçılığa karşı direnişe çağırıyordu.”
Hristiyanlık ve nazizim gibi bazı dinler, milyonlarca insanı sadece nefret yüzünden öldürdüler, kapitalizmde milyonlarca insanı sadece açgözlülükle karışık umursamazlıkla öldürdü
Sayfa 328Kitabı okudu
Davanın devsel bir belleği vardır, ama suç olmayan her şeyi unutma biçiminde tanımlanabilecek çok özel bir bellektir bu. Dava, demek oluyor ki, sanığın yaşamöyküsünü suç kaydına indirgiyor; Victor Farias (Heidegger ve Nazizim adlı kitabı suç kaydının klasik bir örneğidir) dehasının köklerinin nerede bulunduğuyla hiç mi hiç ilgilenmeksizin, filozofun nazizminin köklerini ilk gençliğinde buluyor; komünist mahkemeler, sanığın ideolojik sapmasını cezalandırmak için, onun bütün yapıtını kara listeye alıyordu (örneğin Lukacs ve Sartre, komünizm yandaşı olan metinleriyle birlikte, komünist ülkelerde işte böyle yasaklandı); komünizm sonrası bir sarhoşluğa kapılan bir Paris gazetesi, 1991 yılında, “sokaklar hâlâ niçin Picasso'nun, Aragon'un, Eluard'ın, Sartre'ın adını taşıyorlar?” diye soruyordu kendi kendine; bu soruyu yanıtlayanlar oldu: Yapıtlarının değeri için! Ama, Avrupa'ya karşı açtığı davada değerlerin ne anlama geldiğini Sartre çok iyi açıklamıştı: “Değerli değerlerimiz kanatlarını yitiriyor; şunlara yakından bakacak olsak, kanla lekelenmemiş olan bir tek değer bulamayız” ; lekeli değerler artık değer değildir; davanın mantığı, her şeyin ahlaka indirgenmesidir; bilimsel çalışma, sanat, yapıt olan her şeye karşı mutlak nihilizm.
Birbirinin muadili iki ideoloji: Nazizim - Siyonizm...
Irk ilkesini temel almış olan yeni devletin kuruluşunda, bizler cemaatimizi bu yeni yapılara uydurmayı temenni ediyoruz... Bizim Yahudi milliyetini kabulümüz bize Alman halkıyla ve onun milli ve ırki gerçekleriyle açık ve samimi ilişkiler kurma imkanı vermektedir. Bu tavrımız şüphe götürmez, çünkü bizler bu temel ilkeleri küçük görmüyoruz, çünkü bizler de Yahudi topluluğunun saflığının korunması için karma evliliklere karşıyız... Almanya Siyonist Federasyonu, 21.06.1933
Sayfa 56 - pınarKitabı okudu
Reklam
Bazıları Kemalizmi faşizm veya Nazizim gibi bir ideoloji olarak anlamaya, gerçek Kemalizmide solculuk, Kızıllık, Moskova ilhamlı olmak gibi ami­yane lakırdılarla ifade edilen tehlikeli bir devrimcilik olarak anlamaya başladılar.
Veya 19. Yüzyıl Avrupası diyeyim, zira iki büyük dünya savaşı ve Nazizim, komünizm gibi insanı mahveden korkunç rejimler ilerlemeye ve bilime olan inancı sarstılar. Oysa 19. Yüzyıl' da, en basit halk tabakasının içinde dahi ilerlemeye ve bilime bir inanç, bilen adama, bilime, eğitime, üniversitelere, bilimsel cemiyetlere saygı vardı, merak vardı. Bu kişilerin öğrettiklerini öğrenme açlığı vardı. Hep söylüyorum ya, Darwin'in meşhur kitabı popüler bir kitaptır. Çay saatinde hanımlar tarafından okunuyordu ve hanımlar bunu tartışıyorlardı. Bizim yaratmak istediğimiz toplum bu olmalı.
Hristiyanlık ve Nazizim gibi bazı dinler, milyonlarca insanı sadece nefret yüzünden öldürdüler, kapitalizmse milyonlarca insanı açgözlülükle karışık umarsızlıkla öldürdü..
Sayfa 326Kitabı okudu
Kimi zaman Kürtçülük kimi zaman dinmezhep dürtüsüyle Güneydoğu'da ortaya çıkan Şeyh Sait isyanının Diyarbakır'a kadar yayılması, Fethi Bey'in başbakanlıktan alınmasına, İnönü'nün yeniden başbakanlığa getirilmesine ve TCF'nin kapatılmasına yol açmıştı. Bölgede sıkı yönetim ilan edilmiş, Takrir-i Sükûn yasasıyla düzen
Kendi medeniyet doruğunda bugünün insanını kurtaramamış olan uğursuz cahiliye. Rasizm faşizm, nazizim, siyonizm, antisemitizm, aparteit, son 30 yılda milyonlarca insanı öldürmüştür.
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.