MÜMKANSIZA
Beklenmeyen başlangıç, kaçınılmaz son.
Korkak sevmeler yaşadık,
Korkmakta haklıydık,
Çünkü biz farklıydık.
Üç aşağı, beş yukarı yaşıyorduk,
Olmayacak olana koşuyorduk.
Solmaya mahkum edildi kalbimiz,
Gerçekleşmesi imkansız hayallerimiz.
Uzun satırlara gizlenmiş benliğimi ele verecek hiçbişey yoktu. İyi ki dediğim her yağmurun altında yazılan yazılar, içimin heyecanının saklanması için gerekli olan tek sığınaktı...
~Biten şeylere dair;
Beni öldürmeyen acı güçlendirmedi, sadece hüzünlendirdi. Asıl mutluluk kaynağı hüzün olan insanlar vardır. Nasıl ki her yağmurun sonunda çıkar bir gökkuşağı, her yağan karın ardın güneş en güzel haliyle doğar, her ağlayan çocuk bir öncekinden daha içten sarılır annesine, her unutulan şey en güzel haliyle hatırlanır, her ayrılık daha hasret dolu bir buluşmayla son bulur, hüzünlü bir an da böyle bırakır yerini en mutlu ana. Çünkü hayat böyle bişeydir; acı daha güzel bir duygunun esiri olmaya mahkumdur. Hüzün mutluluğa varmak için çıkar yola...
Hayat yaşandığı kadar değil, hatırlandığı kadar. Biten her sevginin ardından, içimde taşımaya mahkum olduğum mesafeler ve yüreğimde biriken sonsuz acıyla başbaşa kaldım. Anlatacak çok şey vardı, ben de satırlara sığındım. Sadece izlemekle yetindim, içimin bir anka kuşu misali yanmasını. Bugünlerde kalbim bir şiir kadar hüzünlü atıyor ve gözlerim bir şair gibi dalgın. Tanısaydım hüzünleri, daha kolay gelirdi susmak. Herşeye rağmen yaşanacak mutluluklar var diyorum, uzun yada kısa zamanlara yayılmış. Mutluluğun zamanı ölçülmüyor, hüznünse günleri sayılı.
Sonsuz satırlarla doluyken gönül haznemiz
Susmayı beceriyordu gözlerimiz.
Yanmayı bekleyen bir mum kadar çaresiz
Hayalleri çalınmış bir çocuktu kalbimiz.
Susmadı kalbimiz ve
Konuşmadı kimseye gözlerimiz.
Açarken her yeni güne umut bahçemiz
Yarınlara dargındır kalbimiz.