Misafir-sin!
İnsan bu sebeple yıllar içinde kendisinin genellikle hiç benzemek istemediği annesi ya da babasının kopyası olmakla suçlanmaya başlar! "Aynı baban gibi oldun! Aynı annen gibi oldun!" Sen "ne alakası var canım!" desen de durum budur...İçinizde kavimler yaşıyor!
72 syf.
7/10 puan verdi
"Diyorum ya hâkim bey. Ben masumum. Kendi başıma bir şey yapamam. Mürekkep koklatırlar bana. Öyle bir kafa yapar ki deme gitsin… İşte o kafayla kulağıma ne üflenirse ben onu yaparım. Halim selim bir adam olmama rağmen önceki yaşamımda intihara sürüklenmem de hep bundan…" Biraz Oğuz Atay'ın ismini kullanmış yazar. Ancak yine de
Beni Oğuz Atay Öldürdü
Beni Oğuz Atay ÖldürdüV. Hüseyin Kaya · Palto Yayınevi · 201459 okunma
Reklam
ÖNDEKİ: Sen de biraz akıllı ol ozaman… Topla kendini. ARKADAKİ: Solağım ya… ÖNDEKİ: Ne alakası var? ARKADAKİ: Bir yanım hep çocuk kaldı. Sağ yanım… Nerede pis iş varsa hep bu sol elimle yaptım. ÖNDEKİ: Olur mu lan öyle şey! ARKADAKİ:Tabii oğlum! Benim sağ yanım hiç büyümedi…Bak şimdi, mesela sağ elimle bir şey yazmaya kalksam, çocuk yazısı gibi olur. Yamuk yumuk…
Sayfa 136Kitabı okudu
yukarıda birisi piyano çalıyor, uyuyacaktım, ben de bir şeyler yazayım dedim. okuyan okur, yaşlanırdı, insan ilk annemden görmüştüm çiçek yetiştirme sevgisini.. sevgi değil de mahcubiyet de diyebilirim ya da pişmanlıklar. belki de günahlarının tohumlarını ekiyordu insan. kederli bir gülüşü var annemin. sahi kederli bir gülüş ne ola ki? gülmeyi unutmak mıydı kederli bir gülüş, yoksa hiç güldürülmemek mi? yaşayıpta yaşamamak varmış hayatta. hiç yaşamamak daha iyi olsa gerek. insan neden çiçek yetiştirir, neden bu zorunluluğa sokar kendini? göremediği sevgiyi çiçeğe mi göstermek ister.. sahi çiçekler ne zaman yüz çevirir ki insana. çevirmez. kitapta okumuştum, adını hatırlamıyorum. gerçi kitap adlarının ne önemi var ki zaten. ne yapacaksın bu kadar çiçeği anne derdim. az gelirmiş zannedersem o çiçekler. kurur, ölür bakmazsan, onlar da can derdi. sahi can mı onlar, böyle can mı olur? kendisini bir yere bağlı hissederse çiçek mi olmuş olur insan, eninde sonunda kuruyacak mı olmuş olur? herkes çiçeklerin güzelliğinden bahsediyor, ama bir çiçek olmak ne kadar zor bir şey olsa gerek hep bir başkasına muhtaç yaşamak, başkaları için bir araç olmak. sonra da kenara atılmak. bu yazının çiçeklerle bir alakası yoktur.
Anılar ve Günlük Şeyler
Merhaba sevgili. Nasıl olduğunu sorarak başlamak istiyorum. Kaç defa nasılsın sorusunu sorduğumu bilmiyorum ama hiçbirinde de cevap alamadığımı çok iyi biliyorum. Bugün sana çok küçük bir anımızdan bahsetmek istiyorum. Ramazan ayındaydık ve yine yürümüştük. Hatırlarsan yürüyüşlerimiz Ramazan ayının sonuna doğru başlamıştı. Eminim çok güzel bir
Eleştiriye açıksın tabi
Neyse, sürekli eleştiriye açık olduğunu iddia edip eleştirince de kendisine bir saldırı başlatmışız gibi davranan bu tiplerden artık gına geldi. Düşündüğü şeyin doğrularla uyuşmadığını ya da daha iyisi olabileceğini söylediğimiz icin eleştirimize telif atan insanlar bunlar. Yahu, hem gelip fikrimi soruyorsun hem de söyledik- lerim hiç ağzımdan çıkmamış gibi yapıp ar- kanı dönüp gidiyorsun. Amacın ne? İyi olmuş dersin, fazlasını bekler. Şöyle yapsan daha iyi olur diye fikir verirsin, böyle kötü mü olmuş der. Bir yanlışını söylersin, ne alakası var der. İyiliği için uyarırsın, sen de yapıyorsun der. Bir şeyden de razı ol be kardeşim
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Kendine Hak Ettiğin Hayatı Çiz,Kalem Senin Elinde!"
"Her şeyin sonunda yine kendinle baş başa kalacaksın" Kendinize değer verin,kendi değerinizi bilin.Yaşamınız boyunca her türlü zorlukla mücadele etmek durumunda kalacaksınız,bazen kendinizle bazen çevrenizdekilerle birlikte sizi içine çekecek bir yaşam mücadelesi ile.Tatlı acı anılarınız,kazandıklarınız ve kaybettikleriniz uğruna
Senden Bir Tane Daha Yok
Senden Bir Tane Daha YokMiraç Çağrı Aktaş · Indigo Kitap · 20221,538 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Zweig
2010'larda başlayan bir furya vardı. Daha doğrusu sistemin bize dayattığı. Zweig, Kafka, Sabahattin Ali, Elif Şafak, Livaneli ve Orhan Pamuk sadece bunlar rafların en gözde yerlerinde olur, tüm dergiler, gazeteler, sosyal medya sadece bunlar için seferber edilmişti. Hatta Fridalı çantalar tşörtler fln bile dayatılmıştı. Şöyle bir geniş
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022221,9bin okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Japon Sosyalizmi (spoiler içerebilir.)
Hiç tatmadığınız bir meyveyi, deneyimlemediğiniz bir yaşantıyı asla istemezsiniz. Kast sisteminin en tepesinden dibe düşmüş bir genç kahraman olmasa madencilerin yaşamının zorluklarının anlatıldığı söylenebilirdi. Her ne kadar küçümsemediğini iddia etse de bu koşulları ve bu çukura düşenleri küçümseyen bir kahraman var hem de sadece kefşe çıkan ve
Madenci
MadenciNatsume Soseki · İthaki Yayınları · 20231,018 okunma
Apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent?” “Hangisini?” “Otomatik yanan, sensörlü lamba.” “Hayır.” “Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece.” Önüme baktım. “Neden kırdın?” Cevap yok. “Hasta mısın evladım? Söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle…” “Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?” “Lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? Yöneticiye de dedim. Lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için.” “Beni görünce yanmıyordu baba.” “Nasıl ya?” “Görmezden geliyordu, yanmıyordu. Kaç sefer yok saydı beni.” “E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor.” “Hadi ya! Sahiden mi?” “Evet. Ucuzundan takmışlar. Bizimle bir alakası yok.” Babama sarıldım yıllar sonra.
Emrah Serbes
Emrah Serbes
Reklam
96 syf.
1/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
UYANIK YAYINEVİ VE YAZAR (!)
Herkese merhaba! Bugün saçma bir kitap (!) incelemesi paylaşmak istiyorum sizinle; zira bu okuduğum küçük boyutlu birkaç sayfalık kâğıt yığını sizi yanıltabilir. Neden mi? Çünkü kitabın kapağının üst kısmında büyük harflerle ve iri puntoyla YUVAL NOAH HARARI yazıyor ve siz de kitabın Harari'ye ait olduğunu zannediyorsunuz. Oysaki kitabın, daha doğrusu kitapçığın, Harari'yle -neredeyse- hiç alakası yok. Tamamen yazar (!) ve yayınevi uyanıklığı diyelim buna. Murat Nedim isimli şahıs, Harari'nin bazı cümlelerini alıp güya kendince yorumlamış ve böylece kitap çıkardığını zannetmiş. Harari'ye ait cümleleri çıkarınca zaten ortada gerçek manada sadece bir kâğıt yığını kalıyor. Üstelik de inanılmaz çok sayıda yazım ve noktalama hatası, anlatım bozukluğu vs. var. Ne yazık ki üzerindeki isme aldanıp araştırmadan aldığım bu kitap (!) beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğrattı. Bence bu tür aldatmacalara yaptırım getirilmeli. Bunun gibi birkaç kitap daha var insanları aldatan. Mesela Mesud Topal isimli bir şahıs da aynı şekilde "Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?" adını verdiği kitabın (!) kapağına Farabi yazarak bu kitabın Farabi'ye ait olduğunu hissettirerek satış yapmıştı ve yapmaya da devam ediyor. Yani sözün özü, bu tarz kitapları (ya da ürünleri mi demeliyim?) alırken iyice araştırmadan hareket etmemek gerek. Ben ettim, siz etmeyin sevgili kitapseverler. :) Herkese bol kitaplı günler dilerim.
Yuval Noah Harari - Tarih, İnsanın Tanrı Oluşuyla Sona Erecek
Yuval Noah Harari - Tarih, İnsanın Tanrı Oluşuyla Sona ErecekMurat Nedim · Kara Karga Yayınları · 2020219 okunma
647 syf.
3/10 puan verdi
·
62 günde okudu
Spoiler içerir.
Çok merak ederek elime almıştım ama hala ilk kitaba yaptığım yorumun arkasındayım; bu seriyi 15-16 yaşında olsam çok sevebilirdim. Benim için bu seri ortalama bir seri idi. Bayılmadım, vaoov olmadım. İkinci kitabı çok övdükleri için çok merak ederek okumuştum ama insanların neyi övdüklerini okurken anladım ve bu bana zaten beklenen bir şey olduğu
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,844 okunma
"apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın bülent?" "hangisini" "otomatik yanan, sensörlü lamba." "hayır." "komşu görmüş, yalan söyleme. süpürge sapıyla kırmışsın dün gece." önüme baktım. "neden kırdın?" cevap yok. "hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle..." "kırdımsa kırdım, ne olacak! çok mu değerliymiş?" "lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? yöneticiye de dedim. lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. sen değerlisin benim için." "beni görünce yanmıyordu baba." "nasıl ya?" "görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni." "e beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor." "hadi ya! sahiden mi?" "evet. ucuzundan takmışlar. bizimle bir alakası yok." babama sarıldım, yıllar sonra.
Sayfa 143Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.