sığırcığa (tarlakuşundan daha sokulgan bir kuştur o) ne düşüneceğini soralım, ağzımızın içinde geveleyerek. Çiftliğin giriş kapısına yaslanarak hayat nedir, diye soruyoruz; hayat, hayat, hayat! diye bağırıyor kuş, sanki bizi duymuş ve ne söyleyeceğini bilemeyen yazarlar gibi böyle rahatsız ederek, içerde de dışarıda da meraklı meraklı sorular sormamızın, gözetlememizin, papatya toplamamızın ne anlama geldiğini biliyormuş gibi. Sonra da buraya geliyorlar, diyor kuş, ve bana hayatın ne olduğunu soruyorlar; hayat, hayat, hayat!
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi Yayınevi
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Sokak fenerlerini düşünürken gökyüzüne baktım. Koyu karanlıktı, ama öbek öbek bulutların arasından dipsiz kara lekecikleri açıkça seçebiliyordum. Birden bu lekelerin birinde küçücük bir yıldız fark ettim ve dikkatle incelemeye başladım. İzlerken birden bir düşünce geldi aklıma: Evet, bu gece kendimi öldürecektim. Daha iki ay önceden aklıma
Düşünce ve hayat iki zıt kutuptur. Bu nedenle -Orlando da şimdi bir koltukta oturup düşünüyor- o işini bitirene kadar takvimin aylarını ezbere sıralamaktan, tespih çekmekten, sümkürmekten, ateşi körüklemekten, pencereden dışarı bakmaktan başka yapılacak bir şey yok. Orlando öyle sessiz oturuyordu ki yere iğne düşse duyardınız. Keşke bir iğne
Sayfa 209 - Sia KitapKitabı okudu
Reklam
Gününüz kutlu olsun hanımlar...
"Düşünce ve hayat iki zıt kutuptur. Bu nedenle -Orlando da şimdi bir koltukta oturup düşünüyor- o işini bitirene kadar takvimin aylarını ezbere sıralamaktan, tespih çekmekten, sümkürmekten, ateşi körüklemekten, pencereden dışarı bakmaktan başka yapılacak bir şey yok. Orlando öyle sessiz oturuyordu ki yere iğne düşse duyardınız. Keşke bir iğne
ne anlama geldiğini biliyormuş gibi!
sığırcığa (....) ne düşüneceğini soralım, ağzımızın içinde geveleyerek. Çiftliğin giriş kapısına yaslanarak hayat nedir, diye soruyoruz; hayat, hayat, hayat! diye bağırıyor kuş, sanki bizi duymuş ve ne söyleyeceğini bilemeyen yazarlar gibi böyle rahatsız ederek, içerde de dışarıda da meraklı meraklı sorular sormamızın, gözetlememizin, papatya toplamamızın ne anlama geldiğini biliyormuş gibi. Sonra da buraya geliyorlar, diyor kuş, ve bana hayatın ne olduğunu soruyorlar; hayat, hayat, hayat!
Kırmızı Kedi
Resim