Mrs. Ramsay basını çevirip yanindaki sehpada duran bir kitap aradi. Ve yaşadığımız tüm hayatlarla daha yaşanmamislarda Bir sürü ağaç var değişen yapraklarla, diye mirildandi, sislerini çoraba batırırken. Sonra kitabı açtı ve rastgele surasindan burasından okumaya basladi, böyle yaparken de sanki Üstüne kıvrılıp kapanmış olan çiçek yapraklarini açarak yeniden geri geri yukarı tirmaniyor ve yalnızca şunun beyaz yada kırmızı oldugunu biliyormus gibi hissetti. Önce sözcüklerin ne anlama geldiğini hiç anlamadi. Kırın bu yana, kirin kanatlı direklerinizin dumenini, ey bitkin Denizciler * * William Browne of Tavistock'in bir şiirinden. (ç.n.)
Sayfa 121Kitabı okudu
ne anlama geldiğini biliyormuş gibi!
sığırcığa (....) ne düşüneceğini soralım, ağzımızın içinde geveleyerek. Çiftliğin giriş kapısına yaslanarak hayat nedir, diye soruyoruz; hayat, hayat, hayat! diye bağırıyor kuş, sanki bizi duymuş ve ne söyleyeceğini bilemeyen yazarlar gibi böyle rahatsız ederek, içerde de dışarıda da meraklı meraklı sorular sormamızın, gözetlememizin, papatya toplamamızın ne anlama geldiğini biliyormuş gibi. Sonra da buraya geliyorlar, diyor kuş, ve bana hayatın ne olduğunu soruyorlar; hayat, hayat, hayat!
Kırmızı Kedi
Reklam
Gününüz kutlu olsun hanımlar...
"Düşünce ve hayat iki zıt kutuptur. Bu nedenle -Orlando da şimdi bir koltukta oturup düşünüyor- o işini bitirene kadar takvimin aylarını ezbere sıralamaktan, tespih çekmekten, sümkürmekten, ateşi körüklemekten, pencereden dışarı bakmaktan başka yapılacak bir şey yok. Orlando öyle sessiz oturuyordu ki yere iğne düşse duyardınız. Keşke bir iğne
Düşünce ve hayat iki zıt kutuptur. Bu nedenle -Orlando da şimdi bir koltukta oturup düşünüyor- o işini bitirene kadar takvimin aylarını ezbere sıralamaktan, tespih çekmekten, sümkürmekten, ateşi körüklemekten, pencereden dışarı bakmaktan başka yapılacak bir şey yok. Orlando öyle sessiz oturuyordu ki yere iğne düşse duyardınız. Keşke bir iğne
Sayfa 209 - Sia KitapKitabı okudu
Sokak fenerlerini düşünürken gökyüzüne baktım. Koyu karanlıktı, ama öbek öbek bulutların arasından dipsiz kara lekecikleri açıkça seçebiliyordum. Birden bu lekelerin birinde küçücük bir yıldız fark ettim ve dikkatle incelemeye başladım. İzlerken birden bir düşünce geldi aklıma: Evet, bu gece kendimi öldürecektim. Daha iki ay önceden aklıma
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Reklam