“Arsa... Ey dağlarda, ovalarda yaşayan, bir adımda ucu bucağı görünmez tarlalara ulaşabilen güçlü, kuvvetli, sağlıklı çocuklar! Siz ki, güzelim mavi göğün altında yaşamaya, sonsuz uzaklıklara alışkınsınız. Siz ki, koca apartman blokları arasında sıkışık yaşamak zorunda değilsiniz. Büyük kent çocuğu için, boş bir arsa ne demektir bilebilir misiniz? O çocuklar için arsa, ova demek, kır demek, bozkır demektir. Çürük tahta perdelerle, göklere yükselen apartmanlarla sınırlanmış küçücük bir toprak parçası, o çocuklar için sonsuzluk ve özgürlük demektir. Pal Sokağındaki o Arsada bu gün dört katlı bir apartman yükselmektedir. O Arsa, vaktiyle bir sürü çocuk için mutluluk demekti. Bu gerçeği Arsanın üzerine dikilmiş apartmandaki kiracıların bir teki bile bilmiyordur.”
Kitabı bir hocam değerlendirmişti ve bende merak etmiştim nasıl diye ve alıp hemen okumaya başladım. Öncelikle bu "ARSA" bizler için belki basit bir arsa olabilir ama Pál Sokağı Çocukları için bir arada olma, koskocaman bir dünya. Kitabın yazarı Ferenc Molnar harika bir yazar. Kitabı okurken akıp giden bir hayatı görüyorsunuz. Çocuklar arasındaki kopmaz bağ, fedakarlıklar, ihanetler, çeteler, bir yere ait olma duygusu, iyilik ve kötülükler vs. bunun gibi bir sürü şey kitapta o kadar güzel anlatılmış ki kendinizi kaptırıp gidiyorsunuz. Tabi okurken zaman zaman kendi çocukluk dönemime de gitmedim değil.. Şimdi burda tüm karakterleri teker teker yazıp uzatmayacağım. Norlamde değerlendirmelerim uzun olur bazen ama bu da böyle olsun.. Gerçekten okunması gereken bir kitap ve kitabı bulan herkes bir kez olsun okumalı diye düşünüyorum.
Selametle.