İlkim iyikim....
İyi ki varsın her şeye rağmen iyi ki girdin hayatıma son kez içimde kalan her şeyi anlatacağım artık senden geriye içimde bir şey kalmasın diye...
Sen anlasanda anlamasanda ben anlatacağım. Bir ömür yanında olmadığım için üzgünüm zaten istemezsin ama yinede seni bu hale getirdiğim için üzgünüm ama ben de bittim bunu bil isterim,
Bu iletimi değerli https://1000kitap.com/osmanyalciner ' e ithaf ediyorum.
Bu fukara sadece edebiyat değil, sinema hastasıdır aynı zamanda. Dolayısıyla artistlerin de. Evini bilmediğim artist çok azdı bir zamanlar.
Bayramlarda evlerini ziyaret eder el öperdik. Zeki Müren’e Cağaloğlu yokuşunda rastlamıştık. Arabasının önüne attık
Jack Kerouac la yolculuğa çıkıyoruz..
Geçmişte bölük pörçük okuduğum kitabı tekrar okumadan hakkında bir şeyler yazmak kendime de haksızlık olacağından yeniden şöyle bir geçmek gerekiyordu, tabi inceleme için de biraz hafıza tazeleme biraz da araştırma..
Öncelikle, yazarımız
Bu tamburların sesi değil mi? Gece karışmış gündüze, bulutlar neden gri. Keşmekeş olan kaldırımlarda biriken sular bir yandan yıkar pabuçlarımı, kim bu diyarın bekçisi? Sigaranı yakarken rüzgârda durup beklediğin kadar, dikkat eder misin çevrene? Etmem tabi. Bununda tadı değişti, sigara değil zehir sanki. Sen ne bekliyordun ki? Kaldır kafanı göğe,
Polifonik bir insan olma mücadelem hava muhalefeti yüzünden askıya alındı ki bunu yapana deli diyorlar. Neymiş efendim yolun karşısından geçen bir arkadaşına oradan bağırılmazmış. Sebep ne diye sorduğunda ise adap kuralları, ahlak kuralları, lisans, eğitim, doktora, yaş gibi birçok zırva sunuyorlar. Belki de ben eğitimli bir deliyim, bunu