ama yok artık gerçekten! daha ne kadar şaşırabiliriz?
Bazen savunma avukatları, beyin taramasında çıkacak sıra dışı bir görüntünün suçlanan müvekkillerini beraat ettirmesi umuduyla bilişsel sinirbilimcilere başvurur (Richard Dooling'in Brain Storm adlı romanında nükteyle sergilenen bir senaryo). Bir genetikçi ekibi, bir ailedeki erkeklerin şiddet patlamalarına yatkınlık göstermesine yol açan nadir bir gen bulduğunda, bu aileyle akrabalığı olmayan bir cinayet sanığının avukatı, müvekkilinin de aynı gene sahip olabileceğini ileri sürmüştü. Öyleyse "eylemleri bütünüyle özgür bir iradenin ürünü olamaz" demişti avukat. Randy Thornhill ve Craig Palmer, tecavüzün erkeğin üreme stratejisinin bir sonucu olduğunu iddia ettiklerindeyse başka bir avukat, tecavüz şüphelilerini savunmak için onların kuramına başvurmuştu. (Buraya en sevdiğiniz avukat fıkrasını ekleyebilirsiniz.) Owen Jones gibi biyoloji konusunda bilgili hukuk akademisyenleri "tecavüz geni" savunmasının büyük ihtimalle işe yaramayacağını, fakat günahkarları temize çıkarmak için biyolojik açıklamaların kullanılmasının genel bir tehdit olarak kalacağını ileri sürdü. İnsan doğasına dair bilimlerin vaat ettiği parlak gelecek bu mudur? İnsanlar suçlu ben değilim, benim amigdalamdır mı diyecek? Darwin'in yaptırdığını mı söyleyecekler? Ev ödevimi genler yedi bahanesine mi sığınacaklar?
Sayfa 217 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 4. Baskı: Nisan 2018
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Reklam
_Muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. _Kozmos’un keşfi, kendi kendimizin keşif yolculuğudur. _Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar. Bütün o buluşlarla keşifler,
Darbe mi ? Nereye?
a) Bilimsel araştırmaların başlangıç döneminde, insan üzerinde yaşadığı dünyanın evrenin ortasında kımıldamadan durduğuna, güneş, ay ve gezegenlerin ise dünya çevresinde çember biçiminde yörüngeler çizdiğine inanıyor, bu inanışıyla da duyusal algılamalarına uygun davranıyordu. Öyle ya, yer küresinde herhangi bir devinim seçemiyor, nereye baksa
Ne? Biyolojik yatkınlık mı , ne ?
Örneğin Freud kendi gözlemlerinden yola çıkarak Kasım’ların erkeklerden daha kıskanç olduğu sonucuna varır ve ardından muhtemel genel olan bu fenomeni biyolojik temellere oturtacak bir açıklama yapmaya çalışır.