''… Koyuldukları işe canla başla sarıldıkları için bu genç kızlar, başlarını kaldırıp bakacak halde değildirler. Halılara işlenmiş ışıklı tabloların önlerine serdiği ve ne yapsan anlatılamaz o hayatla, ruhlarında ezdikleri hayatın aynı olduğunu; onlar, bütün bu resimleri çizerlerken fark etmezler bile. Buna inanmak istemezler. Bunca
Can Yayınları
Yağmur hızlandığına, vaktimiz de olduğuna göre belleğimde az sonra gerçekleştirdiğim yeni bir keşfi size açabilir miyim? Yağmurdan korunan şu banka oturalım. Yüzyıllar var ki, pipo içenler aynı kanala yağan aynı yağmuru seyrederler burada. Size anlatacağım şey biraz daha zor. Bu kez bir kadın söz konusu. Önce şunu belirtmek gerekir ki, ben kadınlar konusunda her zaman ve hiç zahmetsizce başarılı olmuşumdur. Onları mutlu kılmayı ya da kendimi mutlu kılmayı başardığımı söylemiyorum. Hayır, yalnızca başarılı olduğumu söylüyorum. Hemen her istediğim zaman amaçlarıma ulaşabiliyordum. Bende belli bir çekicilik buluyorlardı. Düşünün bir! Çekicilik nedir, bilirsiniz: Açık hiçbir soru sormadan bir çeşit evet yanıtı alma biçimi. O dönemde durumum böyleydi işte. Sizi şaşırtıyor mu bu? Haydi haydi, inkâr etmeyin. Şimdiki halimle çok doğal bu. Ne yazık! Belli bir yaştan sonra her insan, kendi yüzünden sorumludur. Benimki... Ama ne önemi var bunun? Olay ortada, bende çekicilik buluyorlardı ve ben bundan yararlanıyordum. Yine de için içine hiçbir hesap karıştırmıyordum; iyi niyetliydim ya da buna yakın. Benim kadınlarla ilişkim doğal, rahat, kolaydı, yaygın deyimiyle. Buna hile karışmıyordu ya da yalnızca onların bir saygı gibi kabul ettiği apaçık hile karışıyordu. Onları seviyordum ben, beylik deyimiyle, bu da onların hiçbirini sevmedim anlamına gelir. Ben kadın düşmanlığını hep bayağı ve alçakça bulmuşumdur ve tanıdığım hemen bütün kadınların benden daha iyi olduğunu düşünmüşümdür. Yine de, böyle çok üstün yere koymakla, hizmet etmekten çok kullanmışımdır onları. Nasıl kullanmazdım ki?
Sayfa 43 - Can Sanat Yayınları, Jean-Baptiste ClamenceKitabı okudu
Reklam
“Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır.” “İp çok ama ben uçlarını bulamadım.” “Bir kadının sezgileri, bazen en mantıklı çıkarımlardan bile daha değerli olabilir. Karmaşık beyinleriyle ard arda sıraladıkları senaryoları mutlaka dikkate alın. Bunlar sizi hiç tahmin etmediğiniz sonuçlara
Kadın Özgürlüğü Hareketinden sadece kadınların sorumlu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Dünyada sürmekte olan Kadın Özgürlüğü Hareketi, erkeklerin yarattığı bir olgudur. Bunun da bir erkek komplosu olması seni şaşırtacaktır. Şimdi, erkek kadından kurtulmak istiyor. O hiç sorumluluk istemiyor. O kadınların tadını çıkarmak istiyor ama sadece eğlence
Başucu notlarından..
“yine o zamanlar beni bir insanın mülkü olarak adlandırmalarına aklım ermiyordu. benden, canlı bir attan söz ederken “atım” demeleri; “toprağım”, “havam”, “suyum” demeleri kadar garip geliyordu bana.'' der ve holstomer adlı atın ağzından şöyle devam eder Tolstoy: ''ne var ki bu kelimelerin üzerimde büyük etkisi vardı. durmaksızın bunları
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.