Başta Nefsime
İki süslü cümle. -ohh Filistin için ne çok şey yaptım vicdanım da rahat. Gören de Gazze sokaklarında cihat ettin sanır. Unutuyoruz. Gazze meselesini bazen sadece iki cümleye sıkıştırıp üç dört saniye sonra eski sarhoşluğa devam ediyoruz. Benim kanaatim dua paylaşımdan daha evladır. Tabiki paylaşalım ama Gazze sadece bir paylasımdan ibaret değil ki..
200 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Spoiler içerir!!
Kitabın daha ilk sayfasında altını çizdiğim tek bir cümle var. Kitabı bitirdikten sonra başa alıp öyle bir göz gezdirirken unuttuğum bu cümleyi görünce yüzümde bir gülümseme oluştu. “Ben ne beklerdim babamdan peki? Hiç düşünmemiştim ama ihanet ve intihar dışında her şeye ihtimal verirdim sanırım.” Kitap gerçekten çok akıllıca, bi o kadar yeterli ve doyurucu yazılmıştı. 21 yaşındayım ülkemizin doğu coğrafyalarında sıradan bir ailede büyüdüm. Kitapta tanıtıştığımız aile ve yaşanılanların daha çok anne-babalarımız hatta onlardan da bir üst kuşağa ait olduğunu düşünüyorum. Şu an da sırf 1000 Kitapta kaydettiğim 77. kitabı okuyorum ve okurken ağladığım kitap sayısı bir elin beş parmağını geçmez. Bu da onlardan biri ve muhtemelen en uzun uzadıya ağladığım. Bu yüzden benim için yeri hep ayrı olacak, ayrıca erkek arkadaşımla beraber alıp okumamız ve yine bu kitabı ortak bir hocamıza hediye etmiş olmamız da ayrı kılan noktalardan. Ben içeriğinin çok sevileceğini düşünüyorum ama sevilmese bile çok farklı bir kitap diyaloglar halinde karakterlerin her biri birbiriyle konuşuyor filim kesiti hissiyatı verdi bana ve çok keyif aldım. gerek yazım tekniği gerek içeriği olsun deneyimlenebilecek bir kitap bu yüzden %100 şans verilmeli. Özellikle 100-120. sayfalardan sonra sırlar çözüldükçe okuması daha da keyifli bir hal alıyor. İyi ki okudum, fazlasıyla çıkarımda bulundum, duygulandım, düşüncelere daldım… Siz de okursanız, mendilinizi hazır bulundurun:)
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,874 okunma
Reklam
Gelme diyorsun Bu gel demektir Birazdan güneş doğacak Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim Gümüş mahmuzların parlaklığınca Yağmur nal izlerini örtmeden Sana geleceğim
667 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
(Spoiler olacak) Dördüncü kitabı da bitirmiş bulunmaktayım... Söyleyeceğim çok şey var ama ilk söylemek istediğim şey benim bir türlü Rowan karakterine ısınamıyor oluşum. Hatta 250. Sayfalarda filan geri döndüğünde keşke gelmeseymiş filan dedim. Neden bilmiyorum ama bir türlü sevemiyorum o karakteri. Umarım beşinci kitapta biraz olsun aramızdaki
Gölgeler Kraliçesi
Gölgeler KraliçesiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,360 okunma
Aklına bir cümle takılır. Cümlenin tamamı, söyleyenin sesi, duyduğun an ne hissettiğin her şey aklındadır ama cümleyi kimden duyduğunu bir türlü hatırlayamazsın. Mümkün olsa da elimi Beynimin içine sokup kurcalaya kurcalaya çıkarsam dersin ama elbette mümkün değildir. Zamanla bu cümleyi Başka şeylerle bağdaştırırsın aklında; Örneğin bir şarkıyla, bir şiirle, bir kişiyle... Fakat bunların hiçbiri doğru değildir. O küçücük cümle günlerce, aylarca, Hatta bazen yıllarca beynini kurcalar durur. Işte öyle bir cümlesin sen. Hep seni düşünmüyorum da aklımda bir yerde sürekli yerin var. Bir gün seni aklıma hangi olay, hangi ses, hangi his yerleştirdi bulup o dakika kazıyacağım beynimden! Şimdilik olduğun yerde kal! Sakın kıpırdama! Eller yukarı!
Reklam
69 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Olağanüstü Bir Gece-İnceleme
" Bir kez kendini bulmuş olan kişinin, bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar." Yazar kitabının son cümlesini bu şekilde bitirmiş, o kadar sevdim ki bu anlatımı. Ve fazlasıyla da katıldım. Buradaki karakterin kendini bulma sürecini özetler nitelikte olmuş zaten bu cümle. Seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken, hayatında bir heyecan olmadığı, her şey monoton olduğu için giderek duyarsızlaşan bir adamın, kendini bulmasına yardımcı olan kendi deyimiyle olağanüstü bir gecenin hikayesini anlatıyor, sohbet havasında, akıcı, merak uyandırıcı bir şekilde ilerliyor, öyle ki bir an önce olaya gelsin istiyorsunuz acaba ne olmuş diye düşünüyorsunuz. Sıradan bir pazar günü, sırf meraktan gittiği at yarışında bir kadının dikkatini çekmesiyle onunla tuhaf bir çekişmeye girer, sonrasında kadının kocasının gelip aldığı kartları yere düşürmesiyle bir kart kendi ayağının altında kalır, tesadüf ki o karttaki at yarışı kazanır ve eline toplu bir para geçer, burada iç hesaplaşma sorgulama, atın kazanacak mı acaba diye merakla beklemesi, o an ki heyecanı, kendini yeniden diri hissetmesi, bu yarışa devam etmesine neden olur ama işlediği suçtan da utanç duyar, daha sonra yolunda giderken üç genç, adamı soymaya çalışır tüm sürecin farkında olan adam, hem gençlere hem de diğer yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğü herkese suç işleyerek kazandığı paraları dağıtır ve dağıttıkça mutlu olur, sonrasında yine iç hesaplaşma. Eğer böyle düşünme ve söyleşi tarzında eserleri seviyorsanız bence bu kitaba da bir şans vermelisiniz.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,4bin okunma
“Yaşadığımı Görüyor Musunuz?” “Ah o şiir. ‘Dünya kaçtı gözüme’ diyor Asaf ve ‘çıkamaz’ diye bitiriyor şiirini. ‘Yuvarlağın Köşeleri’nde okuyoruz cümle cümle, devrile devirle. Toparlansak ‘köşesi mi olur yuvarlağın’ diye soracağız belki ama önemli değil. Zaten ‘Kırılmadık Bir Şey Kalmadı’ bizim de ne aklımızda ne kalbimizde. Ne yazdığını biliyoruz da nasıl okuyacağımız bilmiyoruz bazen. Okuduktan sonra kendimizi ne yapacağız, belki de bunu bilmiyoruz.” Sibel Oral
DLT ne? neden sayfa sonunda dipnot yok? First class neden olduğu gibi bırakılmış? Birinci sınıf yazılsa anlam bütünlüğü mü bozuluyor? Hayır. Çeviri kitaplarda bu gibi şeyler beni aşırı rahatsız ediyor. Türkçede karşılığı olmayan kelimelerin/cümle kalıplarının olduğu gibi bırakılmasına lafım yok tabii ki ama bununla da ilgili dipnot düşülmesi, neden çeviri yapılamadığına dair bir şey yazılmalı diye düşünüyorum ve örneklerini gördüm.
Onu sekiz geçtiğinde
Pardon saat kaç diye sordum yanımda otobüs bekleyen kadına. Onu on geçiyor dedi. Teşekkürler dedim.  Arkamı dönüp omzuma çapraz olarak taktığım çantamdan telefonumu çıkarıp çaktırmadan saate baktım. Hayır onu on geçmiyordu. Onu sekiz geçiyordu. On demek sekiz demekten daha mı kolaydı? Neden hep sayıları yuvarlayarak söyleriz ki? Altı geçseydi beş
Reklam
295 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Görmek İstemeyene Ne Fayda
Yarım kalan ne varsa sol yanına bir sızı bırakır insanın. Yaşayıp pişman olmak yaşayamayıp şikayet etme olasılığı arasında gidip gelir insan. Hani sandalye kapmaca oynarken kulağınızı müziğe verirsiniz müzik birden kesilince boş sandalyeye oturup oyunda kalma mücadeleniz devam eder ya işte hayat, ritmini değiştirdiği bir çok insanla bizleri
Gün Yüzü
Gün YüzüAli Bektaş · Romanoku Yayınları · 2023129 okunma
309 syf.
10/10 puan verdi
İnanılmaz Gerçek Bir Anlatım, Çok İyi Bir Metin
“Aileyle yüzleşince genel olarak aileyi kaybediyordunuz.” Bu alıntıyla başlamak istedim. Kitabı Eylül Görmüş tavsiyesiyle almak istiyordum ama
Deniz Yüce Başarır
Deniz Yüce Başarır
da çok övünce muhtemelen beğeneceğimden emin olarak sipariş vermiştim. Bu iki kadının okurluğuna bir kez daha güven tazeledim. Bir kez daha anladım ki bu iki insan sevdiyse kitabı muhtemelen ben
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,655 okunma
Ne haltlar yediğinizi bilmeme rağmen. Kusurunuza bakmadım mesela ... Bu cümle çok şey anlatır ama Bünyeniz kaldırmaz...🤚🏻