Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
bir şarkıyı en orta yerinden. hatta bir şarkının en orta yerinden. birbirimize yırtık yırtık bakmayı özlediğimi fark edince kulaklarım çınlamaya başladı ya da kulaklarım çınladıkça ben seni çok. öyle, dik dik bakma derdin sen bazı zamanlar ve ben gözlerimi senin orta yerine diktiğimi saklamak için ne yapacağımı bilemeden. çocukluğuma döndüğümden
Reklam
Hava kapalı. Yağmur var ile yok arasında. Yağmur bir cins isim olarak yerleşiyor varlık ile yokluk arasına. Havanın kapalı olmasıyla değil, gözlüğümün camına gelen yağmur tanesiyle biliyorum varlığını. Bir su damlacığına yağmur adını veriyorum. Halbuki lügatler bambaşka karşılık veriyor yağmura. Coğrafya başka anlıyor yağmuru, şair başka. Ne
İsmet Özel (1944) Amentü İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam
Bir keresinde sahabe'i kiramın büyüklerinden Übey bin Kâb ra­dı­yal­lâ­hu anhu Resulallah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem efendimizin Yanına vardı ve ona; Yâ Ra­sû­lal­lâh! Ben sa­na çok sa­la­vatı şerife ge­ti­ri­yo­rum, bu­nu ne ka­dar yap­ayım? di­ye sor­du. Efendimiz; "Di­le­di­ğin ka­dar yap" bu­yur­du. Du­âla­rı­mın
Serdar Tuncer
Haydi itiraf edelim: Oynamadan, eğip bükmeden, kıvırmadan, mertçe, delikanlı gibi... Ne derler diye düşünmeden, ‘ne desinler’in hesabına hiç girmeden… Olmak istediğimiz kişiymişiz gibi yapmayı bırakarak... Olduğumuz kişiyi seyrederek kalbimizin aynasında... Neysek, kimsek, kimin nesiysek işte o olalım bir beş dakikalığına ve haydi itiraf
Reklam
Son bakış, son nefes, son rızık, son cümle ve her şeyin sonu ve her şeyin başlangıcı... Ölüm... Son toprak atılır, son tahta konur, son bir bakılır ve dönüşü olmayan veda edilir. Ölüm, inanılmaz bir hakikat, inanılması gereken bir hakikat. Her an hissetmeli, her an ölümü yaşamalı. Bütün dertlerin sonu ölüm. İnsan mezara konur ve bütün dertler son
kostümlü şiir
Elin adamı ne anlar seni sevmekten ben seviyorum ya Kelimelerimin gücü var ama aşkımı anlatmaya yetmeyen cümle alem biliyor ama suskun herkes Sen uyurken Sana kafiyeler biçerim Üstüne nasıl oturur Rediflere pek bir dikkat ederim. Elin adamı seni böyle giydirebilir mi Şunlara bir baksana rica ederim. Sen sevilmeye bak bu aşkın kostüm sorumlusu benim.
Modern Takva Diye Bir Şeymi Olur Ya‏ “Ayy, kapalılık sana çok yakışıyor. Bence kapanmalısın“ Bu cümle problemli. Hemde öyle böyle değil. Tesettürün amacını tamamiyle ortadan kaldırabilecek kadar güçlü bir cümle. İsterseniz tesettür ayetlerini tekrar bi hatırlayalım: “Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını
İnsanlar adam gibi dinlemiyor birbirini. Cümleyi bitirmeden otomatik cevap. Her şey otomatik zaten. Sonra anlaşamıyoruz, anlaşamazsın tabi! Agâh Beyoğlu (Haluk Bilginer), Şahsiyet
Hakan Günday
Hakan Günday
Bugün bir arkadaşımla telefonda konuşuyordum. Söylediğim hiçbir cümle üzerine düşünüp bir eleştiride bulunmadığını, ben konuşurken kendi anlatacağı şeyler için susmamı beklediğini farkettim. Artık sadece fikirlerimizi birilerine dayatacağımız, kendi sözlerimizin yaratacağı etkiyle mest olacağımız zamanı kolluyoruz. Tam bunları düşünürken gözümün önüne Agah Bey geldi. Çatalı masaya birlikte sapladık. Ama kim ne anladı, yorgunluktan ayağı şişmiş garson beni niye anlasın ki? O da var. Herkes kendi dünyasında sonuçta. Velev ki hayatımızda yer işgal eden kişiler de bizi anlamayacaksa, hayatın yaşanacak neyi kalır?
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.