Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
{İnsanlar, imtihandan geçirilmeden sadece iman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? •Ankebût,2} "Eline bir kitap aldın, kapağını açtın ve okumaya başladın. Gözlerini açıp, ilk nefesini aldığında artık senin olan hayatın seçimlerinle şekillendi.Aklın erdi ve tercihini yaptın.Allah'a inandın. Ondan gelen her şeye, hayra
Kâmile

Kâmile

@GulveKul
·
20 Aralık 2023 23:20
Ashabı Kiram,Rasûlullah Aleyhisselam'ın gidişine nasıl dayanmıştı ki...? Yeryüzününde bi güzel nazar bâki kalacak olsa bu O'nun(ﷺ) bakışı olurdu.. Bı güzel tebessüm kalacak olsa yine O'nun (ﷺ) gül yüzü olurdu.. Birinin gidişiyle bu dünya duracaksa O'nun (ﷺ)gidişi olmalıydı...fakat olmadı. Rasûlullah Aleyhisselam'ın gökteki yıldızları bu acıya dayandı... Bı sıkıntıları olduğunda yanına varıp diz çöktükleri...bütün darliklarina rağmen ellerine bir nimet geçince ikram etmek için yanına koştukları...mescide gittiklerinde kainatın en güzel namazını kılmak için arkasında saf durdukları.."kim bugün bir yetimin başını okşadı" diye rahmet telkinleriyle üzerlerine titreyen.. hayatlarında ki karanlığı nuruyla aydınlatan...bakmaya bile kıyamadikları "sonsuzluk ikliminin batmayan güneşi" artık yoktu yanlarında... Doğan hangi güneş içlerini isıtabilirdi ki... Ama unuttuğum bı şey var O'na en yakın olanlar O'nun ahlakıyla en çok ahlaklananlardı...bunun ilahi bı emir olduğunun bilincinde, emanet edileni tebliğ etmek için dünyanın dört yanına dağıldılar..yeri geldi Ümmü Eymen'e(r.anha) gidip ağladılar ama yılgınlık göstermediler. Ebu Ubeyde bin Cerrah(r.a.)'ın uhutta kırılan dişine bakıp ağladılar ama cihattan geri durmadılar. İçlerinde ki iman gücüyle"Ey insanlar, kim Muhammed (s.a.v.)'e tapıyorsa bilsin ki, Muhammed (s.a.v.) ölmüştür. Kim de Allâh'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki, Allâhü Teâlâ diridir, ebedîdir”demişlerdi. Gönlümüz sevdiklerimizin hasretiyle dağlanıyorken,onları hatırlamak en büyük tesellilerden... Radıyallâhu anhüm ecmain...
Reklam
İçimde bir umut Ellerimde olgun meyvalar Dünya nimetleri Gözlerimde yanıp yanıp sönen bir pırıltı Ama ne sen gel dedin Ne de ben gelebildim her şeye rağmen Aşkımız ayrılıklarla başladı.
Beni inceliyordun. Beni inceleyişini gözlüyordum. Puro üstüne puro içiyordum. Sen çiziyordun. Bir gün, aniden, sesini yükseltmeden, mırıldanır gibi bana, "Ne kadar güzelsin," dedin. Sonra ekledin: "Herkes gibi, değil mi? Ne fazla ne eksik."
Hızır
Biri varmış, biri yokmuş... Bir Padişah varmış. Bu Padişah bir gün tellallar bağırttırmış: "Kim bana Hızır’ı bulup getirirse ona ne isterse vereceğim," diye. Hızır’ı kim bulabilir? Hiç kimseden ses çıkmamış. Bir fakir adam varmış. Bir sürü oğlu uşağı varmış bunun. Karısına demiş ki: "Karı, nasıl olsa hepimiz nerdeyse açlıktan
"Yaa... Al şunları da sende dursun." "İstemiyorum." "Lazım olur belki" "Benim param var." "Bak bir kere daha aynı şeyi söyleyip almamıştın." "Param yarına yeter." "O zaman öbür gün kullanırsın. Nasıl olsa biter. Nedir bu tavrın, sana kötülük mü ediyorum Allah aşkına?" "Onu da öbür gün düşünürüz. " Doğru duyduğumdan emin olduğum halde tekrarlamasını istedim. "Ne dedin?" "Onu da öbür gün düşünürüz. Biriktirmenin ne anlamı var? Deli gibi didinip durmanın faydası yok. Ölüm var, ölüm! Bana bak bazıları ölmeyi istese de beceremezler, sakın unutma bunu."
Reklam
Nalıncı Baba Padişahın İşi Ne! Murad Han (III. Murad) o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister, sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar: - Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var? - Akşam garip bir rüya gördüm. - Hayırdır inşallah. - Hayır mı şer mi
ama ne sen gel dedin ne de ben gelebildim her şeye rağmen aşkımız ayrılıklarla başladı deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik öyle ateşlerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu karlı dağların serinliğinde uyurduk geceleri deniz fenerinin ışığında yıkanırdık
Çürük çiçek falı
-Unut beni başkasını seviyorum, dedi tomurcuk -Sen ne dedin şakayık? -Ben de başkasını seviyorum dedim soluklanarak -Yalan mı söyledin şakayık? -Hayır, yalan değildi çünkü o artık benim için başka biriydi🍂🍂
Ve gideceksin
olmayacak bir hikayeyi umarken ben bir gece gideceksin ansızın ne bir sokakta karşılaşacağız ne de bir caddede ömrümüz bize birbirimizi görmemiz için yetmeyecek bile çünkü biliyorum ki canımın içi, sen benim değilsin.
Reklam
Nesin sen Romantizmin tek bekçisi filan mı
Bir gün, bir yerde oturuyorduk. Bende gidecektim; işim vardı. Sen " Sen gitsen, yapman gerekeni yapsan; bende burada beklesem seni" dedin. İçim ışıldadı __ ne güzel bir olanaktı bu:- Sen, beklerken, ' akıl gözü'nle benim yaptığım işi izleyecektin; bende, işimi yaparken, sürekli, senin orada bekleyişini beklediğini görecektim. Ayrıyken, birlikte olacaktık.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Neden söylediğini bilmediğim bir cümle kurdun bana." "Ne dedim?" diye tekrar ettim. "Yan yana yatıyorduk, sen bana ben sana dönüktüm. Bir ara gözlerimi aralayıp yüzünü gördüm, hissetmiş gibi gözlerini araladığında gözlerinin dolu olduğunu gördüm. Bana 'Ben acıyı seven bir aptalım.' dedin. Sana bunu söylemenin nedenini sordum, sonra uyudun." Bir süreliğine öylece kalakaldım. Ben böyle bir cümle mi kurmuştum? Bu, benim bu zamana kadar hiç yaşamadığım bir farkındalıktı. "Evet," dedim bir anda, "Ben acıyı seven bir aptalım."
Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden, Kalbimizden seyrediyoruz seni.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.