Kitaba nasıl başlayayım, ne şekilde incelemeye çalışayım bilmiyorum.
Zira kitaptaki her sayfa çok önemli ve bilinmesi gerekenlerden oluşuyor. Aslında bir kaç yerde tekrara düşülmüş ama olsundu.
Kitapta, yazar Marx hakkında söylenen sözlerin, yapılan yorumların haksızlığından bahsediyor.
Ve bunu yapan kimselerin, hem Marksist hem de Kapitalist
Ne demiş Maslow…
• Genellikle en mükemmel olduğumuz anlarda gözümüze çarpan kendimiz olmaktan korkarız.
• Sahip olduğunuz tek şey bir çekiçse, her şeyi bir çivi olarak görmeye başlarsınız.
İnsan beyni değirmen taşına benzer, içine bir şey atmazsanız kendi kendini öğütür, der. İbn-i Haldun.
Bizim kuşağın derdi de bu belki de, beynimizin içi ne ile dolu bilmiyoruz. Kendi kendimize bir savaştayız, kim sağ çıkarsa. E ben de balığın içindeki Yunuslardan biriyim. Güzel günler görmeye umudumuz var. Ama bazı dönemler de melankoliyim. Bazı dönemler de öfkeliyim. 15 yaşıma mı yoksa 20 yaşıma mı inanın bilmiyorum.(?) Ama mutlu olduğum en güzel an kelimelerimin "kıfayetsiz" kaldığı oğlumun yanında. Gözlerine bakınca derdini unuttuğum, uyuyunca derdimle boğuştuğum bir andan yazıyorum bunları. Hemhâl olmak güzeldir.
Ben kimim?
Sorusuna gelecek olursak ... Buna yanıt veremem. Maslow'un beşinci merdivenine çıkıp çıkamamak arasında kalmış biriyim. Ben oraya çıkmışta olabilirim, çıkmamışta olabilirim. Çıktım sanıp dibe battığım günlerim de oldu. Ama ayağa daha güçlü kalktığım anlarım da oldu. Ayağa kalktığımda yazmak daha iyi geliyor bana. Başardığını görmesini istediğin kişiye açık mektup gibi bir şey. Görmese de izliyordur bir yerden umuduyla ve en önemlisi yazmak kendi sesini duymak. Kendi kendinin sen dili olmak. Hataların varsa söylemek gibi. Delirseydiniz yazamazdınız, delirmeden yazınız, demiş ünlü düşünür. Başkahramanı sizin olduğunuz yazılar. Kendinizi baştan tanıyıp bulmak. Aslında;
X Biziz. X' e değer verin.
Kitabı almadan önce arka kısmını inceleyenlergiller olarak arkada muhteşeme cümle kitabı almaya itmiştir. O vakit Hemen alıntılıyorum buyrunuz efendim.
Kurmaca dünyalar kuran sanatçı, kendisini gerçekliğe sadık kalacak şekilde yeniden inşa edebilir mi?-,
“Ben”in keşif ve inşa sürecinin karmaşık, yer yer çatışmalı katmanlarını da titizlikle
*_Düşünce_
_Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
#68720060 etkinliği için okuduğum bir kitap oldu; Bilimler ve Sanatlar Üzerine Söylev.
O dönem hakkında yeterince bilgim olmadığından söylediklerim ne derece doğru olur bilemiyorum. Yaşamadan da onlar gibi düşünemeyeceğim için ben kendi okuma durumuma göre değerlendireceğim.
Genellemeler genelde sorun çıkarır diyerek
insan olmanın her zaman için kendinden başka bir şeye, ya da bir insana-gerçekleştirilecek bir anlama, karşılaşılacak bir insana, hizmet edilecek bir davaya, ya da sevilecek bir insana- yönelmek olduğu yolundaki antik ant- ropolojik gerçeğini anlıyorum İnsan, sadece varoluşundaki bu kendini aşmayı gerçekleştirdiği zaman gerçekten insan, ya da