Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ne olduğunuza başkaları karar vermesin, siz karar verin. Size başkalarının değer biçmesine izin vermeyin, kendi değerinizi kendiniz belirleyin. Gandi, "onurunuzu size vermedikçe kimse elinizden alamaz"demiş. Başkalarının başınıza koyduğu şapka ile yetinmeyin. Kendi şapkanızı kendiniz seçin. Daha da iyisi, kendi başlığınızı kendiniz örün.
391 syf.
7/10 puan verdi
Sanatta ve günlük yaşamda İletişim çatışmaları ve empati/ prof.dr.üstün dökmen Kitabın iletişim ile ilgili kısmında iletişimin tanımı yani çift yönlü alıcı verici arasında bilgi aktarımı olduğu ,enformasyonun ise tek yönlü bilgi aktarımı olduğu tanımları yapılmıştır. Tarihimizden bol örneklerle desteklenmiş bunlardan Nasreddin hoca, bilge Kağan,
Sanatta ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları ve Empati
Sanatta ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları ve EmpatiÜstün Dökmen · Remzi Kitabevi · 20191,457 okunma
Reklam
İleri Bilgelik Eğitimi’nde bize ne öğrettiler: Ne olduğunuza başkaları karar vermesin, siz karar verin. Size başkalarının değer biçmesine izin vermeyin, kendi değerinizi kendiniz belirleyin. Gandi, “Onurunuzu siz vermedikçe kimse elinizden alamaz’ demiş.
Evet, doğumumuzdan sorumlu değiliz ama ölümümüzden kısmen de olsa biz sorumlu olacağız. Kaç yıl daha yaşayacağız? Beslenme alışkanlığımız, yaşamımızda bizim için anlamlı hedeflerin olup olmaması, yaşamı ne ölçüde fark ettiğimiz, anı yaşamayı bilip bilmediğimiz, yaşamayı ne kadar bildiğimiz,kaç yıl ömrümüz kaldığını belirleyen etmenlerdendir. Eski Yunanlı bir bilge, "Doğduğun gün sen ağlıyordun, herkes gülüyordu; öyle bir hayat geçir ki öldüğünde herkes ağlarken sen gülüyor ol, " demiş. Eğer yaşamın tadını çıkararak yaşamışsak, sakızları korka korka değil, bir çingene kızı gibi tadını çıkararak çiğneyebilmişsek, az ya da çok yaşamın anlamı üzerinde düşünebilmişsek, kendimizi, yakınlarımızı, dünyayı keşfedebilmişsek, üretken olmuşsak, kendimiz için, sevdiklerimiz için, ülkemiz için, dünya için, birileri için, bir şeyler yapabilmişsek, insanları hayvanları sevebilmişsek, karşılıksız verebilmiş, bize verilenlerin karşılığını verebilmişsek, okumuş yeni şeyler öğrenmiş, öğrenmekten haz duymuşsak, ölmeye az kala,geride kalan bütün bir yaşamımıza gülümseyerek bakabiliriz galiba. İşte o zaman yaşamımız, Ravel'in Bolero'su gibi muhteşem bir finalle sonlanabilir.
Sayfa 157Kitabı okudu
Empati üzerine
Göğsü kınalı bir serçe varmış. Gök gürlediği zamanlar tir tir titreyerek yere yatar, gök yıkılmasın diye de ayaklarını havaya kaldırırmış. Bir yandan da “korkumdan kırk kantar yağım eriyor,” dermiş. Bir gün biri demiş ki “ sen kendin beş dirhem gelmezsin; nasıl oluyor da kırk kantar yağın eriyor?” Bunun üzerine serçe şöyle cevap vermiş; “ herkesin kendine göre dirhemi, kantarı var; siz ne anlarsınız.”
Sayfa 160
Menemen treni
Bir dostum gerçek diye anlattı. Tren İzmir'den Menemen istikametinde yola çıkmış. Yaşlı bir teyze kondüktörü çağırıp "Yavrum Menimen'e varınca beni bildiriver, aman unutma" demiş. Kondüktör de "Sen uyu teyzem, Menimen'i vannca ben seni bildiricem" diye garanti vermiş. Teyze güvenip uyumuş. Kondüktör ise olayı unutmuş. Tren Menemen'i geçmiş. Epey sonra kondüktör teyzenin ineceğini hatırlayıp makiniste koşmuş. Treni durdurmuşlar ve üzülmüşler. Gecenin bir vakti kadıncağızın Menemen'e tek başına dönmesi olacak iş değilmiş. Makinist "Dur, ben treni geri alayım, Menemen'e geri dönelim. Gece fark eden olmaz; soran olursa da 'Yanlış makasa girmişiz' deyip idare ederiz" demiş. Ve gece karanlığında Menemen'e geri dönmüşler. Kondüktör koşup teyzeyi uyandırmış "Kalk teyzem, Menimen'i vardık" demiş. Teyze uyanmış "ömrüne bereket yavrum" diyerek çantasını açmış, bir hap çıkarıp yutmuş. Tekrar başını yaslamış. Kondüktör hayretler içinde, inmiyor musun diye sormuş. Teyze "Yok yavrum, ben bugün doktora gittiydim, doktor iki tane hap verdi. Birini Basmane'de alcen dedi, ikinciyi de Menimen'i vannca alcen. Ben hapımı aldım, kal sağlıcakla" demiş. Karşınızdakinin sözlerine veya davranışlarına bakıp onun ne düşündüğünü yüzde yüz anlamanız mümkün değildir.
Sayfa 54
Reklam
Beethoven'ın bir piyano sonatını dinleyen bir izleyici, "Bu eserinizde ne anlatmak istiyorsunuz?" diye sormuş. Beethoven usta, hiç cevap vermeden geçip oturmuş piyanonun başına, aynı eseri baştan sona tekrar çalıp kalkmış ve "İşte bunu anlatmak istiyorum," demiş.
Ne olduğunuza başkaları karar vermesin, siz karar verin. Size başkalarının değer biçmesine izin vermeyin, kendi değerinizi kendiniz belirleyin. Gandi, 'Onurunuzu siz vermedikçe kimse elinizden alamaz' demiş.
Sayfa 67 - Doğan kitap
Ne olduğunuza başkaları karar vermesin, siz karar verin. Size başkalarının değer biçmesine izin vermeyin, kendi değerinizi kendiniz belirleyin. Gandhi, "Onurunuzu siz vermedikçe kimse elinizden alamaz." demiş.
Bir adam Sokrates'e canının çok sıkıldığını söyleyerek,ne yapması gerektiği konusunda akıl danışmış. Sokrates de "Tatile çık,ancak yanına,seni sıkacak hiçbir şey alma,"demiş. Adam Sokrates'i dinlemiş,tatile çıkmış fakat dönüşte rahatlamadığını görmüş. Sokrates'e, "Bana önerdiğin şey işe yaramadı; yanıma hiçbir şey almadan tatile çıktım fakat sıkıntım geçmedi,"demiş. Sokrates ise "Ben sana 'hiçbir şey alma' demiştim,sen ise yanına kendini aldın -düşüncelerin, sıkıntıların seninle birlikteydi- bu yüzden rahatlayamadın," demiş.
Reklam
Beethoven'in bir piyano sonatını dinleyen bir izleyici, 'Bu eserinizde ne anlatmak istiyorsunuz?" diye sormuş. Beethoven usta, hiç cevap vermeden geçip oturmuş piyanonun başına, aynı eseri baştan sona tekrar çalıp kalkmış ve İşte bunu anlatmak istiyorum,' demiş.
Beethoven'in bir piyano sonatını dinleyen bir izleyici, 'Bu eserinizde ne anlatmak istiyorsunuz?" diye sormuş. Beethoven usta, hiç cevap vermeden geçip oturmuş piyanonun başına, aynı eseri baştan sona tekrar çalıp kalkmış ve İşte bunu anlatmak istiyorum,' demiş.
Menemen Treni Bir dostum gerçek diye anlattı. Tren İzmir'den Menemen istikametinde yola çıkmış. Yaşlı bir teyze kondüktörü çağırıp "Yavrum Menimen'e varınca beni bildiriver, aman unutma" demiş. Kondüktör de "Sen uyu teyzem, Menimen'i vannca ben seni bildiricem" diye garanti vermiş. Teyze güvenip uyumuş. Kondüktör ise olayı unutmuş. Tren Menemen'i geçmiş. Epey sonra kondüktör teyzenin ineceğini hatırlayıp makiniste koşmuş. Treni durdurmuşlar ve üzülmüşler. Gecenin bir vakti kadıncağızın Menemen'e tek başına dönmesi olacak iş değilmiş. Makinist "Dur, ben treni geri alayım, Menemen'e geri dönelim. Gece fark eden olmaz; soran olursa da 'Yanlış makasa girmişiz' deyip idare ederiz" demiş. Ve gece karanlığında Menemen'e geri dönmüşler. Kondüktör koşup teyzeyi uyandırmış "Kalk teyzem, Menimen'i vardık" demiş. Teyze uyanmış "ömrüne bereket yavrum" diyerek çantasını açmış, bir hap çıkarıp yutmuş. Tekrar başını yaslamış. Kondüktör hayretler içinde, inmiyor musun diye sormuş. Teyze "Yok yavrum, ben bugün doktora gittiydim, doktor iki tane hap verdi. Birini Basmane'de alcen dedi, ikinciyi de Menimen'i vannca alcen. Ben hapımı aldım, kal sağlıcakla" demiş. -Karşınızdakinin sözlerine veya davranışlarına bakıp onun ne düşündüğünü yüzde yüz anlamanız mümkün değildir.
Ne olduğunuza başkaları karar vermesin, siz karar verin. Size başkalarının değer biçmesine izin vermeyin, kendi değerinizi kensiniz belirleyin. Gandi, "Onurunuzu siz vermedikçe kimse elinizden alamaz." demiş.
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.