Bilmiyorum neden ama bu kitabı ben beğendim. Çok doğal olarak başına gelenleri aktarmış (yazar mı desem bilemedim) yazar. En duygulandığım yeri Yol filmindeki atla yaşanan hikayeydi...
Bu kitap bana özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdi. Her şey düzelebilir belki ama özgürlük insanın elinden alındı mı hiçbir şeyin de bir anlamı kalmaz...
Bu kitabı kafam rahatken tekrar okuyacağım.Ne desem ne yazsam bilemedim.Birincisi isim daha uygun olabilirdi.İsim içeriğe zayıf kalmış.Bazı yerlerde rastlantıları abartmıştı.Gerçekten abartı vardı.Ermeni sorununa karşı Türklerin duyarsız kaldığını , 1923'ten öncesini kabul etmediklerini belirten sayın yazar hanımefendi o zaman neden borç ödedik "Türkiye Düyun-u Umumiye' ye olan borcunun son taksitini, ilk dış borcun alınmasından tam bir yüzyıl sonra, 25 Mayıs 1954' te ödemiştir." (Kaynak : tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrki... ) Ermeni soykırımı yanlı anlatılmış gibi geldi bana.Bu insanlar yüzyıllarca mutlu mesut yaşamamışlar mıdır? Tekrar değerlendirelecek.
7 vermemin sebebi kurguyu beğenmemdir ve yazarımıza duyduğum saygı.
Baba ve PiçElif Şafak · Doğan Kitap · 201215,7bin okunma
Ah cemill ah sizin gibi erkekler o kadar çok var ki ne desem bilemedim ki olan münire'ye oldu. okurken içime işleyen kitaplardan biri. yakup kadri her zamanki gibi sade dilini kullanmış
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,270 okunma
Panzehirle yazar çok ileri gittiğini düşünüyorum...Danial'ı severim ama çok fena bir kitap.Harika mı desem,muhteşem mi desem,muazzam mı desem ne desem bilemedim haa tamam şimdi buldum::: HEPSİNİ İÇERİYORRR!!!!!!!
bilemedim kıymatını kadrini
hata benim günah benim suç benim
eliminen içtim derdin zehrini
hata benim günah benim suç benim
bir günden bir güne sormadım seni
körümüş gözlerim görmedim seni
boşa mecnun eylemişim ben beni
hata benim günah benim suç benim
bilirim suçluyum gendi özümde
gel desem gelirdin benim izimden
her ne çekti isen benim yüzümden
hata benim günah benim suç benim
sana karşı benim bir sözüm yoktur
haklısın sevdiğim kararın haktır
garibim derdimin dermanı yoktur
hata benim günah benim suç benim
Sevinsem mi ,üzülsem mi karar veremedim. Yayınevim kitabımın ikinci baskısına girecek,editörüme ,edite edildiği dönem yanlışlarımı bildirdiğim halde hep bir mazeret belirtmiş ve kitabım yazdığım gibi basılmıştı.Şimdi yayın evi genel koordinatörüm okumuş ve yanlışlarımı bana bildirip düzeltmeler isteyeceğini belirten bir mail atmış...Ne desem bilemedim :)))))
Borges okumakta çok geç kalmış olduğumu fark ettim öncelikle. Kitabın, çok değerli bir birikimin ürünü olduğu çok aşikar. Düşle gerçek arası yazılmış hikayeler ama yazar da bir kahraman olarak bazı hikayelerde karşımıza çıktığı için kurgu kimi zaman zorluyor. Benim için değişik bir okumaydı. "Alın ve illaki okuyun." değil de "Meraklısına tavsiye olunur." diyebileceğim bir kitap.Fark ettim ki ben, meraklısıymışım meğer:) Borges okumaya devam edeceğim ve bu kitabı sonra tekrar okuyacağım. Yani ki ey sevgili kâri, ne desem bilemedim :)
Kitabı okudu, 10 üzerinden 5 puan verdi.
AlefJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 2018720 okunma
HANDAN ne desem bilemedim..Ayşe Kulin in eski tadı damağı yok kitapta.Açıkcası hiç beğenmedim..Sanki yayıncısı hadi acele et piyasa boş kaldı bir tane kitap basalım demiş de.O da bu romanı yazmış gibi.Oysa yazarı pek severim ama bu kitabı benden not alamadı...Zamanıma yazık oldu...
Offf pofff yanii okurken beni bunalttı mı desem ne desem bilemedim. Bunalım seviyemi arttırdı diyebilirim. Yorumlardan dolayı heralde bir de 2. kitabının çıkmasının etkisiyle bir hevesle başladım kitaba, resmen içi foss çıktı. Güya yarı ak yarı kara cadı olan Nathan'ın hikayesini okuduk ama ben ortalıkta ruh hastası cadımsı insanlar dışında bişey göremedim. Bunlar nasıl cadı yahu, nerde sihir? Kitapta bulan varsa lütfen bana göstersin ;) Ak Cadıymış, Kara Cadıymış o ne yaa... Aslında hepsi zamanında Karaydı da bir kısmı sıkılıp adını mı değiştirdi. Böyle Ak'lık mı olurmuş. Nerde ruh hastası manyaklar hepsi bunların arasında... Nathan'ın başına gelmeyen de kalmadı. O çocuğa olanları okumaktan bana fenalık geldi resmen... Kafesteki yerleri okurken de sıkıntıdan patladım sanırım.... Bir de kitabın başında değişik bi anlatım vardi ne desem senli mi desem bilemedim tek ilginçlik oydu galiba... Analise miydi neydi o uyuz kız kitapta az olsa da adı bile yetiyordu sıkıcılaştırmaya... Bir tek kitabın son sayfaları heyecanlıydı o kadar... Bir de Gabriel sevilecek bir karakter diyebilirim, gerisi boştu maalesef... 2.kitapta da büyü sihir olmazsa bu seri niye okunmuş hiç çözemicem heralde... Herkese iyi okumalar ;)
Fazlasıyla Spoiler İçerir!!
Felsefe öğrencisi olarak, Mina Urgan incelemesini okumadan, değerlendirdiğimde evet, Platon sonrası devlet ve düzen konusunda yazılan nadir iyi eserlerden birisi. Yine Platon gibi, More da kendi düşüncelerini karakterlere söyletiyor, sanki bir başkası demiş More aktarıyor gibi. Felsefe kitaplarının çoğunda bu durum
Arkadya Yayınlarının yeni çıkan bir kitabı.. Ve yazarın da Tükçe'ye çevrilen yazdığı ilk kitapmış.. Yayın evi Arkadya olunca bi de kitabın tanıtımları güzel olunca düşünmeden hemen aldığım bir roman oldu. Kitap kapağı, yazı puntosu ve anlatım dili olarak çok iyi olsa da , kurgusal olarak olayları çok hızlı bağlamış gibi geldi. Konu olarak polisiye, gizem , gerilim ve aşk işlenmesinin yanında yoğun bir şekilde de fantastik mi desem olağanüstülük mü bilemedim ( zamanda geriye gitmek gibi ) biraz karışık bir tarz oluşmuş. Bu da romanın keyfini azıcık kaçırmış gibi hissetmeme neden oldu. Tabi ki yine de merak içinde okudum ve bitirdim romanı. İlgilenenlere tavsiye olunur. Ne de olsa Arkadya yani okutur, okutturur tüm kitapları..
Siyah KarJuliette Sobanet · Arkadya Yayınları · 2016676 okunma
Öncelikle bu kitap merakınızı karşılamaktan çok içinizi ısıtan, okurken şevkatle gülümsemenize engel olamayacağınız bir gizem-gerilim. Gerilim kitabında bunların ne işi var diyeceksiniz biliyorum ama bence bazı okurların aksine yetersiz veya eksik değil de alternatif bir son içeren ve aslında bundan dolayı, kesinlikle şahsi fikrim, kendine özgü bir hayran kitlesi mi desem popülerliği desem bilemedim her neyse öyle bir kitlesi olduğunu düşünüyorum. Beğenmeyen ve yetersiz olarak nitelendiren okurların aksine gidin ve alın bu kitabı ve sizde kendi pencerenizden değerlendirin çünkü ciddi anlamda kişiden kişiye değişebilen bir kitap ama bana sorarsınız ben beğendim ve bir günde okudum o kadar da akıcı bir kitaptı.