Ben de büyüyünce böyle şiir yazacaktım. Mustafa Kemal'in karşısına öyle çıkmak istiyordum. Böyle çörek tablasıyla, şerbet güğümüyle gitmektense elimde kalemimle, kitabımla giderdim yanına. Hem o okuyanları çok seviyordu biliyordum. Hep anlatıyorlardı, ne kadar şair, yazar varsa onları yanına alıyormuş, uzun uzun konuşuyormuş. Cephede bile kitap okuyormuş. Öğretmenleri de çok seviyormuş. Savaşın ortasında öğretmenleri bir araya getirip onlarla toplantı bile yapmış. Ben evde ne istesem annem "Hele savaş bitsin," diyordu. Ben de yapacağım her şey için "Hele savaş bitsin," diyordum. Ama Mustafa Kemal öyle değildi, yapacakları için hiçbir zaman savaşın bitmesini beklemiyordu.