Hiçbir hareket, mimik ya da kas seğirmesi özünde birinin yalan söylediği anlamını taşımaz. Sadece kişinin yetersiz hazırlandığını gösteren izler ve izlediği stratejiye uymayan duygusal işaretler vardır.
Yalan söyleyebilir ya da dürüst olabilir, yalanı fark edebilir ya da gözden kaçırabilir, yanlış yönlendirilebilir ya da gerçeği görebiliriz. Bir tercih hakkına sahibiz, bu bizim tabiatımızda var.
Muhtemelen mikro ifadelerin, görülmesi zor olan ifadelerin ve belki de tehlikeli ifadelerin en önemli kullanımı, yakınlık kurmak ve iş birliğine ikna etmektir.
Dinleyicilerin onları anlamak istediğine ve açık fikirli olduklarına inansalar herkesin, anlatacağı bir hikaye olduğuna inanıyorum. Bu güveni kazanmanın yolu, kişinin nasıl hissettiğine, özellikle de kişinin hissettiğinden haberinin olmayabileceği duygular ya da açığa çıkmasından endişe ettiği duygulara, en azından kısmen duyarlı olmaktır .