Aşk bir güvendir, egonun yokolmasıdır. Her şeyin merkezi karşındakidir. O öylesine büyük önem kazanır ki - tüm yaşamın, tüm varlığın haline gelir. İçinde şüphenin kırıntısı bile kalmaz. Öyle sükunet dolu, öyle güzeldir ki içinde en ufak bir şüphe uyanmaz. Güvenin tamdır, eksiksizdir. Bu kusursuz güvende bir güzellik, bir kutsama vardır. Oturup üzerinde düşünürsen ne olabileceğine dair ancak ufacık bir fikir edinirsin. Ama eğer onu hissedersen müthiş olur, eşi benzeri yoktur.
Ama ego hile yapar. Aşk yerine sana bağımlılığı, sahiplenmeyi sunar. Aşk der ki, diğeri sana sahip olsun; ego der ki diğerine sahip ol. Aşk der ki, birbirinizin içinde eriyin; ego der ki, bırak o sana boyun eğsin, onu sana ait olmaya zorla, özgür dolaşmasına izin verme. Diğerinin özgürlüğünü yoket, senin uzantın, gölgen olsun.
Aşk diğerine hayat verir; bağımlılık, sahiplenmek diğerini öldürür, onun hayatını söndürür. Aşıklar, sözde aşıklar işte bu yüzden birbirlerini öldürürler - onlar zehirlidir.