Suretin Ruha Tutkusu
Evrende şaşkın ve mahzun bir o kadar da duyguların pençesinde kıvranan insanın buhranı, sahip olamadığı şeyledir.
Sahip olamadığı yada sahip olmadığını düşündüğü şeyle olan ilişkisi İnsanı ruhundan uzaklaştırmıştır.
Peki nedir sahip olmak istediği şey ?
Bununla alakalı bir fikrinin olmadığıda açıktır çünkü uğruna çaresiz,
- Kendimi çok iyi hissediyorum biliyormusun? dedi sevinçle.
+ Ne güzel! Peki neden? diye sordum.
- x kişi bana çok iyi geldi.
+ tanıyor musun? Bir şey mi oldu sana bunu hissettiren? dedim.
- Hayır. Hiç tanımıyorum ama ne farkeder ki!dedi..
- Sadece görmek, var olduğunu bilmek bile iyi geldi. Onu görmek mutlu ediyor beni. dedi...
Hayır! Hayır! Hiçbir bok anlamıyorsun. Sütliman hayatının kargatulumba dönüm noktaları yokçünkühiç. Şahsen beni böyle bırakıp bırakıp uzaklaşmalarınızı pekiyi değerlendiriyorum. Not alıyorum hepsini. Kötü Aşk, bunları açıklamasın. Ne farkeder?
İllər əvvəl bu möhtəşəm əsəri məktəb vaxtı qısa variantını dərslikdən oxumuşdum. O vaxtlar da çox bəyənmişdim. Və özümə söz vermişdim ki, bir gün tam halını oxuyacam. Həqiqətən də
Cengiz Aytmatov u
ayaqda alqışlayıram. Sadəcə möhtəşəm. Əsərin mövzusuna keçməzdən əvvəl, bu dahi yazıçının çox kiçik həyat hekayəsindən danışmaq istəyirəm.
Aytmatov həm
Berrak veya bulanık, su her zaman sudur. Cisim hâline girmek veya bu hâlden çıkmak Kurtuluşa ermişler için ne farkeder? Durgun veya fırtınalı, Okyanusun yeknesaklığı değişiklikten etkilenmez.
—Yogavasishta
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim
/İsmet Özel
Hikâye Hırsızı / Jean Hangi Korelitz
336 syf.
Kitabın sonunda "Herkesin kendine özgü bir sesi ve başka hiç kimsenin anlayamayacağı bir hikayesi vardır.Ve herkes yazar olabilir." cümlesi ile bende asla unutamayacağım bir iz bırakan kitapla geldim.Biraz polisiye biraz gizem sonunda tam bir ters köşe.
Kitabın başlarında biraz sıkıldığımı
“Aşk kadar hastalığa - belki yakın, belki de ruhtaki muadili olduğu için- yakışan ihtiras yoktu“
“Ruhumun inkılapçısı olmak sevdasına düştü. Ve ben, yok olmaya hazır bütün şahsiyetimle onun gözlerinde erimeyi benzersiz bir haz gibi duyacak kadar kendimden geçtim.”
“Belki de aşk bir yorgunluktu...”
Peyami Safa okumayı, psikolojik
Yaşama sevincini kaybetmek
henüz yaşıyorken.
Rüzgârda ruhsuz bir madde gibi
varlık göstermeden savrulmak
Duyguları Asgari düzeyde yaşamak.
Garip henüz yaşıyorken yaşamaktan soğumak.
Burayı bir kitap uygulaması olduğunun bilincinde,
Edebi ve felsefi anlamda posalaştırmadan, arada içimi dökmek için de kullanabilirim galiba
Gerçi ne farkeder zaten burası da popüler kültürün yozlaşmasını çoktan yaşadı. Sadece beğeni potansiyeli yüksek yazarlardan alıntılar paylaşılıyor, paylaşımları yapanlar kitapları okumadılar bile, takipçi kasmaya çalışan herkesi takip eden kullanıcılar vesaire vesaire...