Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hifa Hatun ve Süheyb'in Hikâyesi
Hifa Hatun... Güzelliği ve zenginliği dillere destan olmuş bir ay parçası... Peşine düşmeyen krallar, vezirler ve sultanlar kalmamış... Kimi ayaklarına halılar sermiş, kimi cevherler ve paralar dökmüş, kimi köyler ve kasabalar bağışlamış, kimisi de sarayının anahtarını yollamış... Hifa Hatun'un gönlü ise ebedî sevdayla, ilahî aşkla
Hifa hatun ile Süheyb
Hifa Hatun... Güzelliği ve zenginliği dilerle destan olmuş bir ay parçası... Peşine düşmeyen krallar, vezirler ve sultanlar kalmamış... Kimi ayaklarına halılar sermiş... Kimi cevherler ve paralar dökmüş... Kimi köyler ve kasabalar bağışlamış... Kimisi de sarayının anahtarını yollamış... Hifa Hatun'un gönlü ise ebedi sevdayla, ilahî aşkla
Reklam
Hifa Hatun ile Suheyb'in hikayesi (:
Hifa Hatun... Güzelliği ve zenginliği dilerle destan olmuş bir ay parçası... Peşine düşmeyen krallar, vezirler ve sultanlar kalmamiş... Kimi ayaklarına halılar sermiş... Kimi cevherler ve paralar dökmüş... Kimi köyler ve kasabalar bağışlamış... Kimisi de sarayının anahtarını yollamış... Hifa Hatun'un gönlü ise ebedi sevdayla ilahi aşkla yan-
Ruh mu yoksa Vücud mu daha önemlidir
Kıymetli kardeşim! Senin için vücudunun dış güzelliği mi önemlidir, yoksa aklının, kalbinin, ruhunun güzelliği, üstünlüğü mü önemlidir? Hiç dikkat ettin mi bilmem; batı âleminde şarkıcı, artist veya zengin kadınlar meşhurken, İslâm âleminde ne kadar güzel olduğunu bilmediğimiz kadın evliyalar meşhur olmuştur. Batı medeniyeti her şeyin zahirine,
Hırkam bütün bunları anlatırken Veysel Karani'nin Peygamberimize olan sevgisini, annesine hürmetini ve canım Peygamberimizin inceliğini, nezaketini düşündüm. Peygamberimiz Veysel Karani'ye "kardeşim" demiş, selam söylemiş bir de hırkasını hediye olarak göndermiş. Allah'ım ne güzel bir Peygamberimiz var. İyi ki ona ümmet olmuşuz. Duygulandım ve peygamberimi çok özlediğimi hissettim...
Diyanet İşleri BaşkanlığıKitabı okudu
" Peygamberimiz, hep iyi görür, iyiyi, güzeli söylermiş. Bir gün sahabeden birkaç kişiyle yolda yürüyorlarmış, bir köpek leşi görmüşler, yanındakiler, burunlarını tutup öf pöf edip kaçarlarken, peygamberimiz, ' Ne de güzel dişleri varmış bu hayvanın.' demiş, bunun üzerine Hz. Ali utanıp, dönmüş, sevabına leşi sürükleyip, bir yere gömmüş. Sonra o da yavaş yavaş her şeyin iyi ve güzel tarafını görmeye başlamış."
Reklam
Peygamberimiz Aleyhisselâm, ahirette kazanacakları üstün sevapları anlatarak, Müslümanlara cihadı özletmeye çalıştı. Malî durumları elverişli olanları da, ahirette karşılığını görmek üzere, askerlere yiyecek ve binecek yardımında bulunmaya davet ve teşvik etti. Bunun üzerine, hali vakti yerinde olan Müslümanlar, mükâfatını Allah’tan umarak, mal
"Peygamberimiz, hep iyi görür; iyiyi, güzeli söylermiş. Bir gün sahabeden bir kaç kişiyle yolda yürüyorlarmış, bir köpek leşi görmüşler, yanındakiler, burunlarını tutup öp pöf edip, kaçarlarken, Peygamberimiz, 'Ne de güzel dişleri varmış bu hayvanın." demiş, bunun üzerine Hazreti Ali utanıp, dönmüş, sevabına leşi sürükleyip, bir yere gömmüş. Sonra o da yavaş yavaş her şeyin iyi ve güzel tarafını görmeye başlamış."
Sayfa 25 - TDV Yayınları
4. 'Çocuklarımızı sünnet ettirmemizi emreden bir ayet yok' diyorlar! Oysa Allah, “Peygamber size NE VERİRSE onu alın, o sizi neden men ederse ondan sakının.” diye ikaz ediyor. (Haşr 7) Usaym b. Kelib'in babasından, onun da dedesinden naklettiği rivâyete göre, dedesi demiş ki: "Peygamberimiz (aleyhisselatü vesselam)'a geldim ve İslamiyeti kabul ettim. Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyurdular: “Kendinden küfrün kıllarını at ve sünnet ol." (Ahmed İbn Hanbel III, 415; Ebu Davud, Tahare, 129) 5. 'Zekat emri, kırkta bir değildir!' diyerek zekat vermiyorlar! Bunun yerine küçük miktarda sadakalarla Allah'ı kandırdıklarını sanıyorlar! Oysa, "Allah'ın Resûlünde sizin için güzel bir örnek vardır." buyuran Kur'an, ‘Peygamberim ne kadar vermenizi söylerse, o kadar vereceksiniz’ diye bizi ikaz ediyor. (Ahzâb 21) 6. 'Sigara içmek orucu bozmaz, ayet göster' diyorlar! 7. 'Çıplak kızlarla dans etmek helaldir; bunu yasaklayan herhangi bir ayet yok' diyorlar! Bilakis Kur'an, "Mü’min erkeklere söyle, GÖZLERİNİ HARAMDAN SAKINSINLAR, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır." buyuruyor. (Nur 30) Bunlar Kur'ân'ı nasıl okuyor?
Nefs-i Mülheme ( İlim/Tevazu/Tevbe/Sabır/Şükür/Cömertlik/Kanaat/Tahammül)
Mehmed Zahid Kotku
Mehmed Zahid Kotku
""Bir büyük zâtın komşusu yahudi imiş.Her nasılsa yahudi'nin lağımı da bu müslümanın evinden geçiyormuş. Lağım patlamış pis bir koku etrafa yayılmış. O sırada yahudi, komşusu müslümanı ziyarete gelmiş kokuyu duyunca, "Bu koku nedir?" diye sormuş Müslüman zat da "Sizin lağım patlamış da ondandır" demiş Yahudi "Öyle ise niçin bizi haberdar etmediniz?" deyince, müslüman zat , "Bizim Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizlere sabır ve tahammül ile emretmiştir ."diye cevap vermiş.Bunun üzerine yahudi, "Sizin peygamberiniz ne güzel peygambermiş."deyip hemen kelime-i şehadet getirerek iman etmiş müslüman olmuştur.""
Mahmud Esad Coşan
Mahmud Esad Coşan
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
Bakınız Efendimiz'e Huneyn'de bazı Arap müşriklerin tekrar silahlandıkları ve Mekke'yi ele geçirmek için harekete geçecekleri haberi geldi. Peygamberimiz 10.000 küsur kişilik bir orduyla oraya hareket etti. Huneyn'de namaz vakti geldi, bir ezan okunması gerekti. Peygamberimiz emretti, müezzinler ezan okudular. Bir de baktılar ki bazı sesler geliyor, birileri sanki ezanla alay ediyorlar. Efendimiz'e (sav) durum iletildi. Huneyn'de bazı gençler, daha buluğ çağına ermiş, ermemiş 8-10 kişilik bir grup ezanla alay ediyor. Efendimiz buyurdu ki: “Çağırin bakalım onları." Geldiler Peygamberimizin huzuruna. Efendimiz (sav) muzaffer bir ordunun komutanı. Karşısına oturttu onları, “Ne yapıyorsunuz siz?” diye sordu. Onlar da “İşte biz ezanı böyle taklit ediyoruz.” diye itiraf ettiler. “Teker teker dinleyeyim, hadi bakalım, ezanı tekrar okuyun.” buyurdu. Teker teker hepsini dinledi. Ebu Mahzure (ra) de vardı aralarında. Daha buluğ çağına yeni ermiş veya ermemiş. Peygamberimiz ona da buyurdu: “Sen de oku bakalım.” Sesi çok güzelmiş Ebu Mahzure'nın (a), O, Okumaya başlayınca buyurmuş ki, “Bak çok güzel ama şurada biraz daha uzat, burada biraz daha kısa oku...” Sonra cebinden çıkartmış ona bir miktar para vermiş ve “Bana geleceksin, bundan sonra bu dediklerimi düzeltip bir daha okuyacaksın, ben de seni dinleyeceğim." demiş. Ebu Mahzure ezan ile alay ederken Peygamber (sav) Efendimiz'in nebevi terbiyesi, ilgi ve alakası sayesinde ilerleyen zamanda Mescid-i Haram’ın müezzini olmuş.
Sayfa 245
Ateş'in kölelik yorumu
T. Dursun III. Kitabının 168. sayfasında Tevrât'tan bazı cümleler vererek dinlere göre kölenin, sâhibinin malı olduğunu, kölenin, öldüresiye dövülebileceğini; Kur’ân'da da "kölelik" kurumunun var olduğunu iddiâ ediyor. Şunu bilmek lâzım ki köleliği getiren, dinler değildir. Toplumda güçlüler, zayıfları köleleştirmişler ve bu kurumu
- Geleneksel din anlayışı en çok kadınlarla ilgili konularda dine ilaveler yapmıştır dersek abartmış olmayız. Kadını köleden beter yapan, kadının erkek egemen toplumda sadece ev işinde ve cinsellikte kullanılmasını, hiçbir alanda kadına hak tanınmamasını savunan izahlar; toplum nezdinde kabul görsünler diye uydurma hadislere ve mezhep izahlarına
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.