İnsanlar üç gruba ayrılmıştır: "Ashab-ı meymene" (âhirette amel defteri sağdan verilen ya da sağ yanda olanlar), "ashâb-ı meş'eme" (âhi- rette defteri soldan verilenler, ya da sol yanda olanlar) ve "yarışıp öne geçmiş öncüler." "Ashab-ı meymene" kurtulanlar, "ashâb-ı meş'eme" de
Sayfa 472
Ben kendi şahsımda çok hâdiselerle müşahede ettiğim gibi, zeminin yüzündeki rahmetin cilvesi de gayet zahir bir tarzda bu hakikatı gösteriyor. Çünki hayvanatın en âciz ve en zaîfi, yavrulardır. Halbuki rahmetin en şirin ve en güzel cilvesine mazhar, yine onlardır. Bir ağacın başındaki yuvada bir yavrunun aczi; annesini en mutî' bir nefer gibi -rahmetin cilvesi- istihdam ediyor. Etrafı gezer, rızkını getirir. Ne vakit o yavru kanatlarının kuvvetlenmesiyle aczini unutsa, vâlidesi ona "Sen git rızkını ara" der, daha onu dinlemez. Lemalar - 235
Reklam
Bazen zahiren zulüm gibi gözüken bir şeyle karşı karşıya kalır ve deriz ki: "Adamcağıza zulüm oldu, o bunu hak etmemişti." Kaderin bizim durduğumuz yerden, bizim baktığımız pencereden anlaşılamayacak birtakım enteresan cilveleri vardır. Arif gönlü buna agâhtır. Hikmet ehli mevzunun ne olduğunu bilir. Sadık gönlü mütevekkil bir şekilde bakar. "Bunda bir hikmet vardır." der geçer onlar ama avam anlayamaz. Hak şerleri hayr eyler Arif anı seyr eyler Zannetme ki gayr eyler Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler...
- Hayat bu, hayat, der; kimi ölür, kimi doğar, kimi ev- lenir. Biz de boyuna yaşlanıyoruz. Değil yıllar, günler bile bir­birine benzemiyor. Ne iştir bu. Keşke bugün tıpkı dün gibi, dün de tıpkı yarın olsa, ne güzel olurdu... İnsan düşündükçe kötü oluyor. . .
Sayfa 152 - Kültür yayınları
“Ah ha ha, şaşkın budala seni. Bi’ herif uğruna mı hırpalıyo'sun kendini?" Agnes'ın omuzları yeniden gururla yükseldi. "Hırpalasam ne olur.” "O zaman şöyle bi güzel ödeşmek için ne yap'acan biliyo'musun?" Duraksadı. Tipik erkek işte, diye düşündü Agnes, her konuda bir fikri var. "Ne?" "Çok basit. Kendi hayatına bakaca'n anasını satayım, kendi hayatına.” Ellerini şaklatıp işte bu kadar der gibi iki yana açtı. “Hayatını yaşa be, hepsi bu. Güzel yaşa. İnan, o domuz suratlı kel piçi daha çok kudurtacak hiç bi' şey yok. Ga-ran-ti ediyorum sana."
Sayfa 173 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Allah'ın Sevdiği Kuluna Beş Öğüdü...
Adamın biri bir gün bir rüya görmüş. Belki salih bir zat belki de peygamberân-ı izâm hazerâtından birisi, bilemiyoruz. Farklı rivayetler var. Rüyasında hâtiften bir ses ona demiş ki: "Sabah olup da sokağa çıktığın vakit gördüğün ilk şeyi ye. İkinci şeyi sakla. Üçüncünün isteğini geri çevirme. Dördüncüyü üzme. Beşinciden de kaç." Sabah
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.