Öğrencilerimize kitap sevgisi ve bilinci kazandırmak için şu yöntemi uyguluyoruz: 📌 Sınıf kütüphanemize her ay 15 adet yeni kitap alıyoruz. 📌 Kitapları önce ben okuyorum sonra öğrencilerime dağıtıyorum. 📌 Öğrenciler kitabı okuduktan sonra onlara anlattırıyorum ve şu soruları soruyorum: 1. Kitabı beğendin mi? 2. Yazarı kim? Bu yazarın başka kitaplarını da okumak ister miydin? 3. Favorilerin arasından ilk kaça girer? 📌 Bu cevaplarla sevilen kitapları ve yazarları belirliyoruz. Bir sonraki ay bu cevaplar doğrultusunda yeni kitaplarımızı alıyoruz. 📌 Kısacası doğru kitapları bulmak için yine öğrencilerimizin fikirlerine danışıyoruz. Kitap sevgisi ve bilincini bu şekilde sağlıyoruz. Burada önemli olan, seçtiğimiz kitapların onların seviyelerine uygun olmasıdır. Gerisini zaten kendileri hallediyor. Her ay yeni kitapları merakla bekliyorlar. Kitaplar geldiğinde ise yazarlarına kadar bakıyorlar. Birbirlerine okudukları kitapları tavsiye ediyorlar. Bu şekilde hiç okumayan öğrencilerin bile kitap okumaya karşı ilgilerinin arttığına şahit oluyoruz. Kimi büyüdüğünde yazar olmak bile istiyor. Bizde bu yöntem güzel bir şekilde ilerliyor. Her ay gelen yeni kitaplar öğrencilerimizde merak uyandırıyor. Unutmamak gerekir ki sevilen kitaplar ve yazarlar sınıftan sınıfa farklılık gösterebilir. Sizler de bu yöntemle kendi sınıfınızın ilgi alanlarını, zevklerini ayrıca onların sevdikleri yazarları, kitapları tespit edebilirsiniz. Ebeveynler de bu yöntemi uygulayarak çocukların ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olabilir. Sonuç olarak bizlerin denetiminde ne okuyacaklarına, bırakalım da yine kendileri karar versin. 😉
Etrafımda insanlık var fısıldaşmalar ....onaylamalar ve redler ..... Algılanamayan algılar... Algısından fazla yargılar... Sokak arası mahkemeleri Bıçaklı yaralamalar ....hayattan gasplar Dolu dolu cepler bomboş kursaklar ... Tiyatro sahneleri...sinemalar ....Beyoğlu yokuşları tramvaylar... Delilik..göz çıngıları....kırmızı rujlar ...nar saçlar
Reklam
614 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
143 günde okudu
Aslında güzel bir kitap. Yani niyeti güzel. Bir ergen olan kızına felsefeyi sevdirecek bir kitap alıp vermek isteyen ama piyasada adamakıllı bir kitap bulamayan bir adam ne yapacak? Elbette kendisi oturup yazacak. Kitaptan bunu anlıyoruz satır aralarında. Gençlere daha doğrusu 14 yaşından büyük tüm yetişkinlere hitap etmesi arzulanmış. Peki
Sofies Welt
Sofies WeltJostein Gaarder · Hanser Verlag · 199336,9bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Bir cehennem olmuş olsan seni kanla söndürürüm! Her kim benim Türk ruhuma dokunursa: Ona ölüm! {Mehmet Emin Yurdakul} Halide Edip Adıvar Türk edebiyatı ve Milli Mücadele dönemi içerisinde en ayrıksı kişilerden biri. Onun çocukluğundan 1918 yılına kadar olan anılarını Mor Salkımlı Ev'de okumak mümkün. Türk’ün Ateşle İmtihanı'nda
Türk'ün Ateşle İmtihanı
Türk'ün Ateşle İmtihanıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20142,885 okunma
Hayat Nektarı
Bugün belki de aylar sonra ilk defa boğazımdan sıcak bir çorba geçti. Buğday çorbası. Annem ne çok sever, eve geldiğim günlerde benim için ne hevesle yapardı. Ve bugün ilk defa boğazımdaki yumru kayboldu; tekrar yaşıyor gibi, hiçbir şey değişmemiş gibi oturdum, çorbayı içtim. Annem öldü. Beraberinde benim de koca bir parçam yitti. Acı baklayı
Bu son ayrılık saatinde niçin hakikati saklamalı? Bu okumayacağın defteri ben senin için yazdım Kâmran. Evet, ne söyledim, ne yazdımsa hep senin içindi. Yanlış, çok yanlış bir iş tuttuğumu bugün artık itiraf edeceğim. Ben, her şeye rağmen seninle mesut olabilirdim. Evet, her şeye rağmen seviliyordum, sevildiğimi de bilmiyor değildim; fakat bu bana kâfi gelmedi, istedim ki çok, pek çok sevileyim, kendi sevdiğim kadar değilse bile -çünkü buna imkân yok- ona yakın sevileyim. Bu kadar sevilmeye benim hakkım var mıydı? Zannetmem Kâmran. Ben, küçük, cahil bir kızdım. Sevmenin, kendini sevdirmenin de bir yolu var, değil mi Kâmran? Halbuki ben bunları hiç, hiç bilmiyordum. Senin Sarı Çiçeğin -taş atmak için söylemiyorum Kâmran, inan bana, madem ki seni mesut etti, ben hayalimde onunla barışıyorum- kim bilir ne kadar cazibeli bir kadındı? Kim bilir sana ne güzel şeyler söylüyor, ne güzel mektuplar yazabiliyordu? Ben, belki senin çocuklarına, çocuklarımıza iyi bir anne olacaktım. O kadar.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.